HÜZÜN ÜLKESİ BAKIŞLAR

Ömrümü yarılayan bu azap
Cenderelerde sınarken sabrımı

Bağıra bağıra ses verdiğim ümitlerim
Bozguna uğrarken meydanlarda

Kırılan aynalarda ayan beyan gördüğüm

Gölgelerin ve küllerin arasında bitap...
Nice mutlu gülüşleri...
Defnettim gün batarken

Zindan kadar soğuk...
Kezzap misali yaralayan kelimelere




Kırçıllaşan sakallarımın ardındaki suretimle
Her halim hem aleme aşikar

Hem gizlidir herkesten

Ruhum ufka bakan pencerelerde sıkılır
Sıkışır taş duvarlar arasına

Bulanır gözüm yağmur öncesi sisten

Bunalır gönlüm
Damarlarımda çavlan misali dövünen
Devinen...

Köpük köpük kandaki sesten





Yıllardır duygularım gözaltında
Sanma göz altımdaki morluklar uykusuzluktan

İntizardayım ağzım dilim kurudu

Uçurumun kenarında
Kirpiklerinin kıyısında

Kör kuyulara ünledim adını

Susuzluktan...
Başkası değildi karşıma çıkan

Harabeye dönmüş
Hasret sokaklarındaki ıssızlıktan...




Bakışlarım işgal edilmiş büyük bir hüzün ülkesi

Kırk parçaya bölünse de kalbim
Sözlerim bilinse de kılıç misali...

Bilense de...

Görünmez kimseye içimin öfkesi
Gizlidir bir içimlik sigara kağıtlarına

Ve dahi...
Kan kardeşidir şiirlerim
Hüzne ram olmuş

Bütün şairlerin ağıtlarına


Muhammed Mehmet GÜL