LİSANI HALİMİN ÖN SÖZÜ


Beni bilirsin kesilir nefesim
Yüzemem ben hüznün derin sularında
Düşsem boğulurum tutunamam kirpiklerine
Yağmurlu bir akşamüstü sabır karasularında
Dalga dalga gam denizidir gözlerin



Gidecek yer yok bilirim, dönecek de...
İşte burası sonun başladığı yerdir dediğim...
En umulmadık anda
Kulaç kulaç vurgun yediğim
Ummanın durgun körfezidir gözlerin



Kamaşır gözlerim efsunlu şulesinden
Bakmasam öleceğim baksam ...
Şehla bulutların arkasından
Kayan yıldızın ardından apansız aksam
Pırıl pırıl parlayan izidir gözlerin



Kadim haritalarla hece hece aradığım
Tozlu raflar arasında asırlardır tutulan yasmış
Efsunlu bakışlarınla
Bir şiir vakti sırra kadem basmış
Sevdanın üst üste sırlanmış gizidir gözlerin



Solgun fotoğraflar resmi geçidinde
Kime sorsam sevdalısıdır gülün
Bu yüzden biteviye adını ünlerim gülizarda
Kanadı kırık mahzun bülbülün
Kanayan sesindeki sızıdır gözlerin



Em bilmez binbir derdin ortasında
Bilinen tarihin tarife yetmediği
İsimsiz ozanların kaleminden
Nota nota içime işleyen elemin terketmediği
Izdırabın kirpiklerinde çalınan sazıdır gözlerin



Kıvrım kıvrım kaküllerinin arasından
Görürsem gözlerini, kor olup yanarım
Poyraz ile vurulurken bakışlarımdan
Yüzümü yerden kaldırıp bir an bakarsam donarım...
Zemherinin çarpan ayazıdır gözlerin



Sükut eder beklerim asırlar geçsede kapında
Dağ taş konuşur hali pür melalimden
Gözlerimden yiteli beri gözlerin
Ben susarım, dil anlamaz halimden
Cümle kelamın ahrazıdır gözlerin



Nice sarsıntılara gark oldum
Bazen tan yeri ağarırken bazen gün batarken
Gönlüm nice zelzeleler yaşadı
Kalbim deprem deprem sana doğru atarken
Toz duman arasındaki enkazıdır gözlerin



Çığ olup da düşersin üzerime tepelerden
Karlar altında firakı solurken
Gün biter lambalar söner kapanır yollar
Her çıkış labirent olurken
Tüm yapbozların açmazıdır gözlerin



Taş plaktaki dertli ezgiler
Kulağıma çarparken çakmaktaşı gibi
Bir ikindi sonrası
Sessiz bir kıvılcımla tutuşurken bakışlarımın dibi
Yüreğimdeki yangının közüdür gözlerin



Kalemler tükenip yazmaz olsada tek kelime
Gün aşırı sığındığım kıraathanelerde
Lal olsa da tüm diller
Kadim kitapların yazıldığı yerde
Lisanı halimin ön sözüdür gözlerin



Derin vadilerde köpük köpük sel olup
Nehirler boyunca coşan
Onulmaz bir sevinin peşinde
Kan ter içinde koştukça koşan
Gönül atımın mahmuzudur gözlerin



Zamanın girdaplarında şafak atarken
Umutlarımı darağaçlarına astığım
Yazdığım şiirlerin satır aralarında
Kan revan içinde üzerine bastıkça bastığım
Kanayan yaralarımın tuzudur gözlerin


Muhammed Mehmet GÜL