ERVAHI EZELDEN OLASIM VAR (OLASILIK)


Ervahı ezelden...
Ol emrinden beri...ol

Her dara düştüğünde
Hara düştüğünde yüreğin

Hayatın labirentlerinden
Gelip geçer, arar bulursun belki diye...

Çıkmazlara yol olasım var...yol




Adım gibi biliyorum sende bilirsin...sevda
Herkesin duyduğu eski bir masal

Kadim zamanlarda dalga dalga
Fırtınaların ortasında

Us yitirten kahır gemisinden
Dipsiz ummanlara düşersin belki diye...

Bineceğin sal olasım var...sal




Değişirken ömür mevsimleri
Gönlüm bazen derviş olur bazen bir abdal

Diyar diyar dolaşıp
Kanat çırpa çırpa

Gurbet ellere göçerken
Kuş misali konup dinlenirsin belki diye...

Kurumuş bir dal olasım var...dal




Eskilerden dinlerken vuslat hikayelerini
Büyür içimde bitimsiz onca ihtimal

Hayat üç gündür
Dün,bugün, yarın

Üç zamanın üçünde de
Gün olur bana çıkarsın belki diye...

Fincanlarla fal olasım var...fal




Dertlerin yumak yumak olduğu günlerde
Vuslat sanırım hayal

Ruhun durulduğu ...
Savrulduğu yaprakların...

Hazan mevsiminde vakitsiz
Rüzgar eser, incinirsin belki diye...

Saçlarına şal olasım var...şal




Dokunduğu her ağacın ,her çiçegin...
Yapraklarını dökerken Eylül

Boğulurken
Kederin çarpan girdaplarında

Feryat feryat
Bülbül olup gülizarda ötersin belki diye...

Seher vakti gül olasım var...gül




Maziyi kuşatan kum tepeleri arasında
Kaybolurken gönül

Sahranın ortasında
Gölgeye hasret bırakıp

Güneş misali yakıp kavuran
Hasretin önüne apansız çekersin belki diye...

Perde perde tül olasım var...tül


Halden anlar
Uzak diyarlardan haber salarsın belki diye
Mektuplara pul olasım var...pul

Gün gelirde
Durup üzerine diz çökersin belki diye
Eşiğinde çul olasım var...çul


Muhammed Mehmet GÜL