5
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
274
Okunma
Göğün kirpiklerinde bir titreme
Siyah bulutlardan saklı bir ağıt gibi süzülüyor
Rüzgâr,
yorgun bir nefesle
her zerresi, unutulmuş bir vedayı
yeniden fısıldıyordu.
Toprak,
suskun bir sancıyı gizliyordu bağrında,
kökler derinlerde sessizce
bir secdeye kapanıyordu.
Sular,
kendi yüzüne bakar gibi ağlıyor,
her damla, kaybolan bir rengin
izini sürüyordu.
Bir yaprak,
dudağın kenarında unutulmuş
bir söz kadar ürkek,
düşmek ile kalmak arasında
göğe asılı kalıyordu.
Gece,
ay ışığını kanatarak şarkı söylüyordu;
ayrılık, taşın göğsünde açılmış
sessiz bir yaraydı artık.
Ve uzaklarda,
çocuğun el sallayan gülüşüyle
bir geçit töreninde
Hak’tan gelen sesi fısıldıyordu.
5.0
100% (14)