10
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
383
Okunma
dili, güzelliğin ardına saklanmış bir zehir
yüzü soyluya benzer,
içi çoktan çürümenin eşiği
dokunuşu önce çiçek açtırır yürekte
sonra, sahte bir güneşin altında
titreyen nefes ile
inancını, yüreğindeki sevinci
sırtına saplanan kör bir hançerin
soğukluğuna emanet eder
bahar, kışın kefenine atılmış ince bir çizgi
söz, kendine öyle bir kabuk örmüştür ki
kırk hakikat gelse, içeri bir ışık sızmaz
bir mumun yatsıya kadar ki titrek ömrü
sessiz bir yıkılışın kıyısında durur gebe
yürek hala bırakır kendini
kirlenmeyecek sandığı düşe,
üryan sözler doğuracak sandığı rahme
unutulmuş hafızanın gölgesine,
göğsünü kibirle kabartan meleklerin şahına
papuçunu ters giydirmekten çekinmeyen bir insanı
ve yalan dünyanın varlığını unutarak
gerçekler bir kıymık gibi batarken zihnine
anlarsın ki yüreği yakan,
yalan değilmiş
yalanı hakikat sanacak kadar körleşmiş
kalbin kendi uğultusudur.
5.0
100% (14)