9
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
316
Okunma
kırık bir hikayede
kendi olmak istemeyen insan
benliğini bıraktı , kirli bir düzene
sis çöktü ruha, yitti asıl gaye
kalbin aynası değil diye
gözler suçlandı
ok olmayan kirpik,
yüreği ıskalamak istemiyordu
kızıl goncaya benzemediğinden dudak
yargılandı
gerçekleri yapaylık örttü
değişmeyen gerçek, değişimdi
duygular makyajlı
gölgeler pudralı
zihinlerde yazılmış bir oyunun figüranları
kurgunun soğuk perdesinde dolaştı
basmakalıp sözlerle
yaşıyor gibi görünmeye çalıştılar
bu fani dünyayı,
deklanşöre verdikleri o sahte,
donuk pozlarla
gece çöktüğünde
ışıklar birer birer söndü
içerideki ölü ruh
muma üfledi,
yüzleştiler
aynada kendine benzemeyen,
bir yabancıyla
büyük yanılgının kollarında
başlıyordu kıvranması
sevgiyi bulacak sanan yüreğin
herkese yetecek merhamet varken
kalktı kendi kendine
O keskin kılıç
acıyı zerk etti
her darbede
aşk, gizliydi oysa
özün sadakatinde
farklılaşmak için
her vakit çabalayan insan
öğütüldü zamanın çarkında
bir girdap gibi,
yalnızlığında kayboldu
yalan dünya diye bağırıyordu
elinde gazete dağıtan bir çocuk
zihnimin koridorlarında
bu kabusun gerçek olduğunu.
5.0
100% (14)