Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Doğan Güneş
Doğan Güneş

Levent'te Gece Yarısı/Dümeni Sokağa Kırıyoruz/Elimiz Yüzümüz Rüzgargülü

Yorum

Levent'te Gece Yarısı/Dümeni Sokağa Kırıyoruz/Elimiz Yüzümüz Rüzgargülü

( 21 kişi )

8

Yorum

31

Beğeni

5,0

Puan

5080

Okunma

Levent'te Gece Yarısı/Dümeni Sokağa Kırıyoruz/Elimiz Yüzümüz Rüzgargülü

Levent'te Gece Yarısı/Dümeni Sokağa Kırıyoruz/Elimiz Yüzümüz Rüzgargülü

Fellin’i,’İnsan bir seneryo hayatsa bitmeyen film’ derken Isherwood
’Hayat bir kabaredir’ demişti..Şatafatlı hayatların gerisinde
ne çok gözyaşı ve hüzün gizlemeye mecbur kalıyor insan..
Her sabah ruhumu bıraktığım apartman boşluğundan akşam
dönüşlerimde yerden topluyorum..
Her sabah ve akşam..Bitmeyen bir film gibi..Alt yazısız ve
diyalogsuz..
.....
’Sesinde ne var biliyor musun
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği/Sigara içmek için üst kata çıkıyorsun
Sesinde ne var biliyor musun
Söyleyemediğin sözcükler var’ C Süreya.8/10 Vapuru..
.....

Gönderisine Kavuşan Mektup..
22.12.05
Bugün özellikle çok daha derin özleminle doluyum..İlginçtir,
özleminle dolup taştığım zamanlarda yazmak öylesine
ağır geliyor ki kalbime..Böyle anlarda ya duvar dibine kıvrılıp
tatlı bir hayale düşersin ya da dışarda kimsesiz bir bankı sahiplenirsin..
Duvar dibine kıvrıldım fakat geçmedi özlemim,hayale baktım
o da gelmedi..Dışarı zor attım kendimi..
Günlerdir panolarda reklamı olan bir serginin önünden geçerken
düşünmeden girdim içeri..Karma sergiydi..
Daha ilk resimde öylece kalakalmıştım..Hollanda’da iç mekan
ressamı olarak tanınan Jan Vermeer’in ’Mektup okuyan kız’
tablosunda kayboldum..
Pencereye iyice yaklaşmış olan kız elindeki mektubu
büyük bir dikkatle okuyor..Belli ki sevgilisinden geliyor..
Pencere kenarında okuması hiç bir sözcüğü kaçırmadan
okumak istediği hissi verdi bana..
’Mektup okuyan kız’ın karşısında gözlerimi kocaman açmış bir
şekilde hayale dalıyordum..
Ressam,kızın sağ tarafına kalınca bir perde koymuş
ve bence resme inanılmaz bir boyut kazandırmış,
bir tiyatro havası vermiş..Her şeyden önce kızın
saklandığı izlenimini vermiş;odanın bir köşesine
çekilmiş herkesten uzak sevgilisinden gelen mektubu okuyor..
Vermeer’in yüz yıl önce yaptığı resimde yüz yıl sonra hala aynı duyguyla
yaşamak bir rastlantı olabilir miydi?..
Masumluğun o en sulugöz tarafından üzülmek gibisi yok..
’Mektup okuyan kız’a son bir kez büyük bir tutkuyla veda edip
evimin yolunu tuttum..
.....
Günlerin böyle neyi nasıl getireceğinden habersiz her zamanki gibi
akşam evimin yolunu tutmuştum..
Nedenini bilemediğim tuhaf bir sevinçle doluydum üstelik..
Günün her saati esen rüzgarı akşam hissetmek için açık bıraktığım
pencereyi hafif kapatayım diye pencereye yönelmiştim ki,
telefon sesi;senden di..Önce kısa bir sesszilk ve alo,alo buyrun..
Benim ’.....’ merhaba..Şaşkınlık,heyecan,naif korkular,beklenen
sözcükleri söyleme olasılıkları,telaş,umut..
’Şey,ben’..’Seni görebilir miyim’..

23.12.05
Bazen karşıdakinden saklamaya çalışırsın varolan durumunu..
Kendinle uğraşmaya başlarsın..Böyle durumlarda nasıl davranılır bilemezsin..
Sen,bir başka düşün basamağındasındır..Öteki yanın,’Haydi topla kendini
ve öylece anlat hissettiklerini’ der..Bir tek sen bilirsin bu durumun
sanıldığından daha zor olduğunu..
Bir kitabın içinde kurumaya bırakılmış çiçeği canlandırabilirdi iklimim
fakat,uzun zaman sonra karşında durup makul hislerimi sözcüklere
dökerken sanırım kaybetme korkusu ve bozulmasını istemediğim o anın büyüsüne
her şey senin isteğin doğrultuda olmasına razıydım ;ve ben ilk defa birden
ayağa kalkıp o her zamanki gidişlerinde yaptığın gibi eğilip,koklaya koklaya
öptükten sonra sessizice ’hoşça kal’ deyip gidebilme ihtimalini düşünmek istemedim..
Ama bu olasılık senin dünyanda en net olandı..Bunu biliyor ve büyük bir
sukünetle kabulleniyordum..Her gelişinin bir gidişi vardı ve ben yarın,yahut sonraki gün
gidişine okyanusları dize getiren fırtınalarla baş başa kalacağım..Olsun..
Aşkta cesaret yoktu senin dünyanda bu yüzden korkularımdan korkuyordum..
İnsan yalnızca aşkın önünde diz çökerse erdemlilikten sayılır derler;
ve ben bin kez milyon kez yine yeniden büyük bir erdemlilikte
diz çöküyordum..
.....
Bin yıllık bir çağrıya kulak verip beni görmeye geldiğin
bugünü yüreğime not düşüyorum..
Hafta ortası düşlerden gerçeğe bir çığlık kaplıyor içimi..
Aralık yirmi üç’e diye başlayan şiirler kıpraşıyor içimde..
Hangi şiir,hangi imge tarifleyebilir ki bu anı..
Hiç gitmeyecekmişsin gibi bakışıyoruz..Gözkuşlarımızın
ilk kez bir birlerine değdiği semtin en renkli caddesindeyiz..
Cihangir’den Levent’e seke seke koşturduğumuz,şarkılar
söyleyip yağmurun her damlasına dokunduğumuz günlerdeki gibiyim..
Deliceler aşkına! kim derdi hayat gün gelecek kelebek ömrünü verecek ikimize..
Sanki bizsiz geçen günlere inat,bilmeden görmeden aynı anda uzatmışız saçlarımızı..
Hayta aşıklar gibi,konuşmadan,sadece olur olmaz kıpraşıp gülümser
bakışıyoruz..Uzun uzun ve avuçiçlerimiz terleye terleye bakışıyoruz..
Sen öyle uzun uzun ve gülümser bakarken bana ben,içimden sana ait birikmiş
özlemlerimi anlatıyordum..Nirvana’ya yaklaşıyordum gözlerine bakarken..
Rasgele bir soruyla ’Nasılsın’ dediğinde,yüzümüze oturmuş acemi
buluşma garsonun şaşkın bakışlarıyla olgunlaşıyordu..
’Nasılsın’,ah nasıl yapsam nasıl etsem de anlatabilsem sana nasıl olduğumu..
Her gelişin pamuk şekeri çocukluğuma..Güneşin yedi rengi kelebek coşkusuna karışır,
mavi bir gülüş çiçek açar öptüğün yüzümde..Şiirlere imge imge sözcükler taşır
gelişlerin..Güneş bile doğar geceye..Bütün sözcüklerime uç uç böceği doluşur..
Yakamozlar dökülür kadife dokunuşlarından..Dünya dursa sendeyim..Dünya dursa iyiyim..
Yokluğunu sorma;Birbirimize dünya gözüyle bir kere daha göründük ya,
masumiyetin bir dantel gibi işiliyor ya içime,sorma,yokuluğuna bi çare
hüzünlerimleyim..
Yokluğunda ’fanusun içinde okyanus düşleyenn küskün balığım’..
Yokluğuna düşlerimde kaçırdığım sensiz yağmurlara üzülürüm
’Ben,sende kendimi seviyorum’,’gtmeyeceğin ihtimalleri büyütüyorum durmadan..1)

23 Aralık 05..

Bir yaz gecesinin yıldızlarını toplayıp
yirmi üç aralık akşamüstüne bıraktık
oturduğumuz mekanda teatral bir dekor
kusursuz bir filmin en güzel iki repliği gibiyiz
öyle bir gülümsüyoruz ki
gökyüzüne tümden sığar gibi
soluk soluğa
herkesin gözü üstümüzde
nasıl olmasın
kıtalardan mısralara/yokluğuna
hiç bir kağıda kaptırmadığım şiirler feda ettim
yine de sen düşünme bunları
aşk asalet ister
bir günlük gelişine bin yıllık destan olur

Boynunda fuların /uzun kumral saçların
karada bembeyaz bir yelkenli gibi
mendireği kırar
nasıl desem
vapurunu yol boyu hiç yalnız bırakmayan martılar gibi sevinçliyim
duramıyorum içimin üstünde
ah rüzgar nasıl da büyük bir nezaketle esmeye başladı
aramızda bir milim boşluğa yer vermiyoruz
yüreğimizde duyumsuyoruz
dünyanın bütün şebboy çiçeklerini
üstümüze siniyor özlemin kokusu
dönem filmlerinde yasadışı aşıklar gibiyiz
elimiz yüzümüz rüzgargülü

Bir birimize dünya gözüyle bir kere daha göründük ya
bir günlük umut ekmişim mavi göğün sabrında
ne çıkar
varsın iki yakası bir araya gelmesin ömrümün
üzüm kiraza
kış yaza
ben sana baka baka çoğalıyorum
her sabah yüzümü aradığım aynalar çarpsın ki
aşk bir sıkımlık dünyada
çıldırasıya!
sesimin içiyle seni seviyorum


-Levent’te gece yarısı..Dümeni sokağa kırıyoruz..
Adımlarımız bir çiçeği bozguna uğratıyor..
Ardımızda dalgaların sesi..Islığımda bilge bir şarkı..
Elimizde taşkın yüreğimiz,avuçiçlerimiz nemleniyor..
Yirmi üç Aralık;
’’Elllerimiz birbirinin içinde unutulmuş olsaydı keşke’’..
Seni sevmek kuşkusuz izdihamdır..
Sen ıhlamur içerken aşkın rengi kendini çözüyordu
ve kumral tenine asil bir renk düşüyordu
Askın rengi bundan böyle mor-

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (21)

5.0

100% (21)

Levent'te gece yarısı/dümeni sokağa kırıyoruz/elimiz yüzümüz rüzgargülü Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Levent'te gece yarısı/dümeni sokağa kırıyoruz/elimiz yüzümüz rüzgargülü şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Levent'te Gece Yarısı/Dümeni Sokağa Kırıyoruz/Elimiz Yüzümüz Rüzgargülü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
hena
hena, @hena
9.7.2016 17:08:55
5 puan verdi
Pencere kenarında duran o kızın resmi...O resme bakış... Kürk Mantolu Madonna'yı anımsadım.

Bazen merak ediyorum gerçekten,
Nasıl oluyor da hayatın her anını ve her ayrıntısını böylesine coşkuyla ve hissederek yaşıyorsun...
Şiirlerinde çok yoğun bir lirizm var,yorumlarında da...

Çok güzeldi şiir ve öyküsü.

Tebrikler Doğan.


İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
9.1.2016 12:21:57
5 puan verdi
Yürek sesiniz hiç susmasın.
Nice güzel eserlere inşaallah.
Beğendim, Kutlarım...
...................... saygı ve Selamlar....
Sevay
Sevay, @sevay
5.1.2016 21:41:21
umudun ve sevginin rengi Gökkuşağı,rengarenk....şiir öylesine duygu yüklü ki,herkesin payına birşeyler düşmüş...bu kalemi okumak sevkli...mutlu yıllar şair,hep umutla,sevgiyle
n e. m
n e. m, @n-e-m
4.1.2016 17:44:06
5 puan verdi
Lirizmi dorukta ve samimiyeti ile şahane idi şiir sevgili Doğan Güneş.

Çok çok güzel...
Rampaların Ustası
Rampaların Ustası, @hasan-abi
26.12.2015 23:25:56
" Der ki sakalı ağaran, dili pejmürde adem;
Aşk insanoğlunun en büyük karmaşası, handikapı ve yaşadığı girdabıdır gibi allengirli bir cümle kurarak başlasam bu işin içinden çıkamayacğımı bilirim.. 
Yaşamın ve dahi evrenin yaratılış sırrının insanın içindeki -belki de dışındaki- aşkta saklı olduğuna inanırım. Aşkın kendisini bile aşan sır! Belki de varoluş sırrının şifresi. Herkes kendince çözmek ister bu sırrı. Kendince aralamak ister esrarın perdesini.
Kimi yüzüne gözüne bulaştırır dile getirerek, maddeye bulayarak; kimi sırrıyla yaşar aşkını, içinde hapsederek, içinde büyüterek gider...
Kimi de farkında bile değildir içindeki yangının. İçinde durmadan bir uçurum büyüttüğünün.

Akılla duygunun kesiştiği, birleştiği; çarpıştığı, ayrıştığı noktadadır aşk. İşte bu noktadan mütevellittir sitem; hem kesişen hem ayrılan hem çarpışan bu iki noktadaki karmaşa öyle basit olmalaıydı, ilahi bir şifreyi de barındırmak zorundaydı elbette.. 

Aşkı yaşamak üzüntü verici olsa da, aşkı kendi aşkına adayarak yaşayanlar sırla birlikte yaşama şansı bulabilirler gibi.. 

Aşkın her hali aklı ve mantığı devre dışı bırakıyor. Beşeri aşklar da ilahi aşklar da mantık ya da akılla açıklanamayacak kadar esrarengiz ve sırrı ifşa etme konusunda ketumdurlar.. 

Kabullenerek yaşamak; aşkın sahibini bilerek ve ona rağmen yaşamaktır bence aşkın 'nû' hali.. 
Hayata dair akıl ve mantık tutkusunun çok üzerinde bir şeyden söz ederken akla ve mantığa müracaat etmek hiç de doğru değilmiş, ilk söylediğime geri dönüyorum.. Çıkamayacağım ben bu işin içinden.. aşkın da içinden çıkılmaz ki!
Tekin olmayan ama emin hissedilen bir belde sanki!

Sitemim kelamadır, tanımadır, herşeyi anlamlandırma çabasınadır/çabamadır.

Oysaa!..

Oysası aşkın, sitemin de..ölümsüzlenmek lazım, ölümsüzlemek...."
deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
26.12.2015 19:44:05
Mutluluğun şiiri mi bu;)

Adanmisligin ödülü ve taclanisi mı?

Tebrikler.
DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI, @dilekyildizi
26.12.2015 00:34:57
5 puan verdi
"Her gelişinin bir gidişi vardı ve ben yarın,yahut sonraki gün
gidişine okyanusları dize getiren fırtınalarla baş başa kalacağım.."


"Bir birimize dünya gözüyle bir kere daha göründük ya
bir günlük umut ekmişim mavi göğün sabrında
ne çıkar"


pencere kenarında mektup okuyan kızın resmi ve güzel bir şiir ve derin mektupları "doğan güneş" ten okumak her daim güzel geliyor bana...teşekkürler şiir dostu okuttukların için...

saygılarımla...



DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI, @dilekyildizi
26.12.2015 00:33:51
5 puan verdi
"Her gelişinin bir gidişi vardı ve ben yarın,yahut sonraki gün
gidişine okyanusları dize getiren fırtınalarla baş başa kalacağım.."


"Bir birimize dünya gözüyle bir kere daha göründük ya
bir günlük umut ekmişim mavi göğün sabrında
ne çıkar"


pencere kenarında mektup okuyan kızın resmi ve güzel bir şiir ve derin mektupları "doğan güneş" ten okumak her daim güzel geliyor bana...teşekkürler şiir dostu okuttukların için...

saygılarımla...



© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL