10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1599
Okunma

Kayıtsız tarihlerden avucuma süzülen
Kan ağlayan satırlara
Bir uçurumdan düşer gibi düşen
Çöl yağmurlarında sırılsıklam ıslanıp
Kırk bohçaya sarıp unutulası ismini
Bir içimlik kaçak tütün buğusuna gizlediğim
Özlediğim kim bilir misin
Hadi gel desem
Gelir misin
Saatlerin birbirini bitimsiz kovaladığı
Hırçın denizlerin en orta yerinde
Ağız dolusu küfürlerin sığınmadan ardına
Leke sürmeden
Leke sürdürmeden bu marazi sevdaya
En kuytu köşelerde asırlardır izlediğim
Özlediğim kim bilir misin
Hadi gel desem
Gelir misin
Kum saatinin kıvrım kıvrım kumlarında
Damar damar akan zamanın
Kaybolan ayak izlerinde aradığım
Dört kitabın üstüne verdiğim yemin gibi
Zikir gibi dilimden düşürmediğim
Zamanın ötesinden yollarını gözlediğim
Özlediğim kim bilir misin
Hadi gel desem
Gelir misin
Gün aşırı gördüğüm rüyaların buhranına kapılıp
Deli dolu gözyaşlarının sığınıp sağanağına
Karlı dağların dipsiz yamaçlarında
Kızıla çalan akşamüstlerinde
İnziva köşelerinde aradığım
Uğruna bütün yolları yürüyüp dizlediğim
Özlediğim kim bilir misin
Hadi gel desem
Gelir misin
Muhammed Mehmet GÜL