0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
87
Okunma
Geceydi, yeryüzü susmuş, gök kederli —
Bir insanın kalbinde, tüm insanlık gizli.
En ufak rüzgârda yıkılan iskambil kulesi,
Sensizliğin ağırlığında bile yıkılmadı şimdi.
Her sokakta adın geçiyor, her köşe başında bir sızı,
Ben ise tren rayında yeşeren ince bir ot gibi.
Ağır bir yük treni geçse şu an —
Ne gökte dalım kalır, ne yerde köküm.
Bir dere kenarında, tersine yüzen bir beden,
Bile bile kayaya kazma vuran bir el gibi.
Senin dönmeyeceğini bildiğim hâlde
Yine de sana umutla tutunan hâlimle yaşıyorum.
Bataklıkta bir saz gibi direniyorum hayata.
Aşk ne garip, değil mi?
Gelmeni beklemem… ama beklerim yine de.
Yokluğunda bulmalıyım seni —
Çünkü aşk, seninle anlam buldu bende.
Yoksa kader bile küser bana,
Geceleri ay doğmaz göğüme.
Zaten sabahlar da karanlık kalır,
İnsan, anlamı olanı bile anlayamaz bazen.
Nazlı... belki konuşamam karşında,
Ama içimden geçen her şey gözlerimde.
Bak… bir ben daha var gözlerimin içinde —
Yoksa dağılırım rüzgâra, savrulurum sessizce.
Belki, savrulan beni tek bir nazın toplar,
Ama gelmeyeceğin açık… hem de bir o kadar.
Nazlı, sen bilmezsin şu an belki oralarda...
Yokluğunda kendimden bile vazgeçiyorum ben buralarda.
5.0
100% (3)