0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
158
Okunma
Geceydi, yeryüzü susmuş, gök kederli —
Bir insanın kalbine, bütün insanlık sığmış gibi.
En ufak yelde yıkılan iskambil kulesi,
Sensizliğin ağırlığında yıkılmadı şimdi.
Her sokakta adın var, her köşe başında bir sızı,
Ben ise tren rayında küçük bir bitki.
Ağır bir yük treni geçse şimdi —
Ne gökte dalım, ne yerde köküm kalır.
Bir dere yatağında geriye kulaç atan,
Aşılamayacağını bile bile kayaya kazma vuran,
Geri gelmeyeceğini bile bile sana umut bağlayan ben —
Tutunurum dünyaya, bataklığın içinde bir saz gibi.
Aşk ne garip değil mi?
Beklemesem bile, geri gelmeni...
Yokluğunda bulmam lazım seni,
Çünkü aşkın tecelli etmiş, senin gibi bir naza.
Yoksa kaderim bile küser bana,
Geceleri ay çıkmaz karşıma.
Zaten sabahları bile karanlıkta dünyam —
Anlamına anlam bile veremez insan bazen.
Nazlı, karşında konuşamam belki bilemem neden;
Ama gözlerimden geçiyor içimde ne varsa.
Bak… gör gözlerimin içini, orada bir ben daha var —
Yoksa dağılırım rüzgâra, savrulurum zamansızca.
5.0
100% (2)