8
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
2826
Okunma

ki hüznümden kesin dönüş yapacaktım bu sefer
ama üç oda bir salon düz tabanlı evim
ekolojik defnediyor her gün beni
bu yüzden atamıyorum ölü bedenimden
ne yapsam da sıvı nitrojeni
genetik arızalarla doğan embriyolarım
mesleğini kötüye kullanan zigot’a
siyasî içerikli mit.oz dersleri verip
patoloji sonuçları çıkmadan
duygularımı diri gömüyor toprağa
o toprak ki ç.etin
o toprak ki ketum
yüreği titrek
dili peltek
ellerimi üstünkörü
derme toprak
abdesti bozulmuş niyazlarım
dört kitaba misilleme yapan
kâfir beddualarım
yüzüme vurmayı utandığım ayıplarım
dört duvardan malzeme yürütüp
aklımı sulandırdığım günahlarım var mösyö
salt mutlu olmak için
yüreğimin darp izlerini
şüphe uyandırmadan
drenaj kanalı tıkalı damarlarımın
göğsümü bastırdığı yerde zaptedip
yol açtığı komplikasyondan ötürü
suni teneffüs ve kalp masajıyla müdahale ederek
son anda tekrar hayata dönderiyorum
-bugün de ölmedik anne!-
dudağımı uçuklatan yanık bir türkü
aynada kararsız yol çizen kamuflajlı yüzümü
müşahede altına alıyor cam kırıkları
yuvadan uçan kollarım
kapı koluna monte edilen mahmur el kızı
giriş çıkışlarda üstünün
tepeden tırnağa tarandığı
bu da yetmezmiş gibi
protest bakışlarımı
depozitosuz makul fiyata
geçici süreliğine kiralıyor kapalı dünya
belki sizinle can kenarında bir yerde
hani demir parmaklıklar umutlara diş geçirirken
tesadüfen çarpışmıştır gözlerimiz birbiriyle
dünya dediğiniz zaten bir avuç madam
sıksam suyunu elinizi bile ıslatmaz
emniyet kemeri bağlı sesim
eskiye dayanan kamburlu hüznüm
düzlüğe çıkamayan dağlar, tepeler
nam-ı diğer ölü sessizlik
boynumun borcu olsun size
acıların ele başlarını yakalayıp
er geç konuşturacağım
yoğun bakımdan çıkmıyorsa mutluluk
doğmuyorsa aydınlık güneş çocuklara
suyu çekilmeyen göz pınarlarımın
yarınlara sözlü ikazı olsun
bu ağıtları dinime imanıma susturacağım
otostop çektiği halde
y.aya giden yatalak şiir
saatli bombayı aratmayan kalbimin
şu tutarsız mandallı pimini
herkesin can güvenliği adına
tez vakit çekip havaya uçursun
mer@lgül...