umutsuz how are you’suz
efkãrlanıp iki keder yuvarlamak istiyor canım
k.açık kafalar bulutsuz
yarı kahır yarı gözyaşı katıp kadere
dikiyorum kafaya eylülün su geçirmez hüznünü
karpuz lambanın etrafında dönen vampir sivrisineğe
meteorolojinin anlamayacağı dilden
havayuvarı içinde henüz eğretilmemiş
bol metaforlu kar pussuz rüyalarımı anlatıyorum
salt yalnızlığa değil sessizliğe ait
görünür ama funny dünyaya dahil olmayan
yüksek rakımlı yaralarımı söküp biçtiğin için
aklımın ucundan yıldırımla geçtiğin için
dilsizin hakkından imlasız geldiğim için
yüreğin ağzıma geldiği için
bize hayır gelmez bu yaradan
-keşke yaraları da, kadınların uzanacağı yerlere koymasak-



acele düşe şeytan karışınca kul alışırmış
hayallerine sızamayacak kadar büyük lokmayım kabul et
kalbime açtığın su savaşıyla dilimdeki zarafeti köpürtüp
kafanın içindeki sümüklü simülasyonlara
somut anısı olmayan l.afla gırgır gemisi yüzdürüyorum
imgelerim de ılık su gibi
ne soğuk ne de sıcak
ama şiirde kaynadı artık
heva ve heves
buzlu ateş ameri.cano adam
sende güneş açsa, bende yağmurlar boşalırdı



göğsünden sipariş ettiğim çatalı
dilimde eğip bükebiliyorum
törpülediğim duygularım k.ağıttan
dudak izini bıraktığın tenim
külünü söndürdüğün derim bile plastik
raflardan kaldırmışsın
ucu kırık meyve bıçağını
ama unuttun mu
ben çamaşır suyunu da fondip içiyorum
bazen suyla bazen de tükürüğümle seyreltip
cam bardaksız da
yuvarlıyorum mideme
can kırıklarını
-keşke kadınları da, erkeklerin yetişemeyeceği yerlere koysak-



kalemim yerde kalmasın
bir anlamı olsun içtiğim k.anımın
bir umudu olsun kör bıçakla savaşan barışın
her mezarın bir sezarı olsun
başına bir defne yaprağı dikeyim
güvercinler gelip sıçsın t.acına
umutsuzluğa değil
tutsaklara inat
akıl ve hukuk dışı
otuz bir gündür
sivri c.ezaevinde guguk kuşlarım
hemen şimdi serbest bırakılsın
mezarın hakkı mezara kalsın
hemen şimdi
sizde bir yara iyileşse, bende bini çoğalırdı.


m.g