49
Yorum
65
Beğeni
0,0
Puan
6373
Okunma


biliyorum bunları okuduğunda gitmiş olacaksın. belki saat sabahı bulur
ve belki beyaz bir güvercin
cümlelerin önünü açmak için
az ilerde hani senin olmadığın o çok uzakta
kanatlanıp sana doğru
bir düş toplar beşik yaptığın mezarından
kazı kuyu çalışmalarıyla aramız
eskiden de iyiydi bizim
sen duy da inanma
eli kulağındadır şimdi toprağın.
kök verdiğin gülüşlerin ters istikâmete yol almış
ve aklını havaya uçurmuşsa rüzgâr
saçlarımın dağınıklığı ondan
bil istedim, yüreğinin o.top.sisi
işte böyle avuçlarımda kaldı delâl...
...
eteğimin boyuna yetişmeyen paylar
sadece cam kırıkları
kıvrıldıkça içine akan
bir yığın dert barınağı
o yüzden eteğimin ucunu iyi göremiyorum delâl
dışardan bakınca toplu halde yargılanacaksa hepsi
içerden yalnızca bana görünsün demir parmaklıklar
ne çıkar! yumru gibi sıktığım kirpiklerime
temelini atacaksa karanlıklar
tut ki bir çocuk barikat kurdu çeperinde
tut ki ana.yasal hakları elinden alınmış bir lori*nin
ağıdı oldu bu sancılar
onun için biz hep tehlike s.açıyoruz.
her baktığımız yerde bir uyarı levhası
diktiler gözümüzün içine ama göremedik. okuyanların dikkatine: içine siz de sakın düşmeyin! onlara de ki: drapeli dudağını ütülediğinde
ilk celsede boşanacak olan cümlelerden
insana ne hayır gelir?
boşuna toplama kendini
böyle daha güzelsin ama istersen
geçici bir süre için de olsa
hayallerini tatile gönderebilirsin.
belki ödül olarak güneş rüyanda olur bu akşam.
belli mi olur? bakarsın gökkuşağının yedi rengi
bu sefer çocuklara çıkar ikramiyeden.
çokça hayal, çokça masal...
onun için koynuna kıvrılmak isteyişim.
...
kekik kokulu dağlarıma düşen
bugün de sağnak yağışlar
’herkesin yüzünde ağırlayacağı yağmuru olmalı’
derdi oysa annem
ama nüfusuma kayıtlı o kadar çok çığlığım
ve çocuklarım var ki annem!
hangisini kucaklasam
ellerimin arasından kayıp gidiyor
bak! yüreğimizi sağlama almadığımız için
suçumuz sabit görüldü bizim
söz savunmanın derken
ben içime akan nehirdim
sen de deniz
eğer yargılayacaksanız bizi
ayaklarımızdan başlayın önce
ayaklarımız ki senelerdir
hâlâ kendi prangasında sürgün
ve siz yüreğimizi göçlere zorladıkça
umudumuz yeniden doğuyor toprağın rahminden. görün de inanmayın ahali!
göğe kadar uzuyor kollarımız.
kanatlarımız tel örgü değil ki
geleni geçeni kendine takıp, kırıp döksün sizin gibi! alışıksınız nasıl olsa pusunuza düşecek avların feryatlarını yerden toplamaya.
çok kıymetlidir nam-ı değerli postunuz...
...
birazdan herkes bu kan kokusunu alır delâl
karanlık çökünce gelirler çakal sürüsü gibi
üzerimizde pis ellerini gezdirirken
arama yapmaya niyetlenir sivil düşünceler
benim öznemi sorguya çekerler
senin de alıp götürürler eylemini
yükseklerde boşuna uçmuyor kartallar
ara sıra sağlığa zararlı şeyler yemek lazım
hakkınız varsa üstümde
sıkıysa gelin zorla çıkartın göğümü
hüzünleri yalnız bırakmaya gelmiyor delâl
biraz da memleket havasıyla öldür beni
de ki onlara:
kuşlar yalan söylemez anne
çocuklarımızdır içimize akan deniz!
mer@lgül
...
şiiri güne düşüren
yüreğini buraya seren
şiir daimi dostlara
ve güzel sesiyle anlam katan
sevgili Mine Gültepe`ye
teşekkür ve sevgimle
...