Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Doğan Güneş
Doğan Güneş

Bir Şehir Çağırsa Koşar Gideriz/Üzerimize Bir Şey Almak Geçmez Aklımızdan

Yorum

Bir Şehir Çağırsa Koşar Gideriz/Üzerimize Bir Şey Almak Geçmez Aklımızdan

( 36 kişi )

10

Yorum

46

Beğeni

5,0

Puan

6009

Okunma

Okuduğunuz şiir 19.4.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Bir Şehir Çağırsa Koşar Gideriz/Üzerimize Bir Şey Almak Geçmez Aklımızdan

Bir Şehir Çağırsa Koşar Gideriz/Üzerimize Bir Şey Almak Geçmez Aklımızdan

’’Yağmur çiseliyor ona eşlik eden
dünyanın en güzel kokusu..Akasya kokuları,hiç kimsenin,hiç kimseyi
avutamadığı bir dünyanın üstüne berrak bir gecenin aydınlığını serpiyor..
...Ve dedi ki Aşk,bir inanıştır,ıssız bir dağın başında
korkularını,ekmeğini ve düşlerini bölüşmektir’’Arif Altan..Ö.Gündem..17 Nisan..


Gitmek,literatürdeki en acıklı kelimeydi,ki uzundu gece..
Gelişin hangi anlamsız manifestoya sığar hiç düşündün mü?..
Hatırla!’Kırmızı bir sonbahardı dünyayı yanağından öptüğümüz mevsim’..

Her yıl dağ başlarında açan on sekiz nisan çiçeği! bir şehir çağırsa
koşar gideriz,üzerimize bir şey almak geçmez aklımızdan ya,platonik de
olsa,Giderken Bana Doluydun/Dönerken Yanında Getirdin mi Benide?..
Kentlerin getirdiği yalnızca hüzündür Güldüşlü..

’Bir gün önce’ gördüğüm düşü neye yorumlayayım ben şimdi..
Odanın ortasında ahşap sehpa’nın üzerinde özenle duran
notlar ve kitapların yanındaki yazına sürekli olarak bakıyordum..
I love you so much..Ya te be mlogo volim..
Kocaman bir kağıda kırmızı kalemle yazılmış..
Akasya ve iğde kokularına kuşanıyordu gece..
Bir gün önce düşlerden gerçeğe bir çığlık kaplıyordu içimi..

Başın göğsümde..Ellerinle saçlarıma,yanaklarıma dokunuyordun..
Öyle beklenmedik zamanlarda yüzüme bakıyordun,uzun uzun bakıyordun..
Tuzlu tuzlu ağzıma ağlıyordu gözlerin..
Nefesin sıcacık..Bir liman gibi geniş ve fırtınalardan koruyucu..
Uyansam tek başıma kalacaktım..Gözlerimi sımsıkı kapamıştım..
Bedenim baştan aşağı Hercai..

Adresi ararken kalbim çatlayacak gibiydi..
Yeşil kent evleri dedikleri yere kadar dört nala gidiyorum..
Solumda masmavi deniz..Sokaklar sonsuz bir düzlük gibi..
Önümden hızlı hızlı geçmekte olan bir çocuğa soruyorum elimdeki adresini..
Bir kadını göstererek ’Ona sor’..Ona sor’! diye bağırıyor..
Kadının yanına gidiyorum..İnce,orta boylu esmer biri..
Siyah dalgalı saçları var..Kocaman iri gözleriyle bana bakıyor..
Elimdeki adresi uzatıyorum,Hercai,diyebiliyorum alçak bir ses tonuyla..
Gözlerini gözlerime dikmiş öylece bakıyor..Hercai,nerde oturuyor,biliyor musunuz..
Gözlerini kapatıyor,kollarını iki yana açıyor..
Tek söz etmeden koşup gidiyordenize doğru..
Sonrasında gördüğüm herkese soruyorum adresini..
Bir sokak ötesinin adını bilen yok..
Elimdeki sonsuzluğa bakıyorum..Mayıs’ın on yedisine,Nisan’ın on sekizine
ve Ocak ayının öldüren gününden Temmuz’un gün doğumuna..
Cumartesi olsaydı, bu düşümden yara almadan çıkabir miydim?..
-Dayan diyor iç sesim,dayan,şunun şurasında ne kaldı Cumartesi’ye-
Bir ses işitiyorum birden,dönüp bakıyorum,esmer mavi gözlü bir çocuk..
Elimden tutuyor,’Ben o adresi biliyorum,seni götürebilirim’ diyor..
Evinin bulunduğu sokağa götürüyor beni..
Parmağıyla dört katlı bir evin çatı katını gösteriyor gülerek,
gülerken üstten iki dişinin olmadığını farkediyorum..
Sanki bu çocuğu daha önce tanıyordum..Biraz konuşmak için söz açıyorum..
Ama o sadece kısa cevaplar verir gibi olurken birden ’Ya hercai evde yoksa’ diyor..
Olsun,beklerim,hem nereye gitmiş olabilir ki diyorum..’Uzak bir yere gittiyse ya,
ya dersleri varsa’..Olsun diyorum,beklerim..Gözden kaybolana kadar minik elleriyle
selamlıyor beni çocuk..
Evin girişinde küçük bir market var..Kapısında Hes’lere geçit yok pankartı var..
Beni görür görmez kapıya çıkıyor marketin sahibi olduğunu düşündüğüm adam..
Kimi arıyorsun?diye soruyor..Hercai,diyorum,o da mavi gözlü çocuğun
işaret ettiği yeri gösteriyor,çatı katını..
Kapı kilitli değil,adama teşekkür edip yavaşça giriyorum içeri..
Geniş cepheli ve gittikçe daralan merdivenli bir ev..
Orta kattayken koro halinde bir müziğin sesi yükseliyor koridorlara..
’Bom boş sokaklar’ı çok sesli söylüyorlar..
Çatı katına çıkana kadar müziğin ritmine dilim sürçüyor..
Kapında zil yoktu..Metal tokmağı bir kaç kere üst üste vuruyorum..
Ses yok,bir daha vuruyorum...Açmak mı istemiyordu kapıyı acaba..
Merdivende oturmak üzereydim ki birden,ayak sesleri..
Kim o demeden açıyorsun kapıyı..Boşluğa bakar gibi bakıyordun..
Beni nasıl buldun,ya da buna benzer bir sürü sorular sorması gerekirken
hiç bir şey söylemedin..
Kanepenin ön tarafında küçük bir masanın üzerinde bir sürü notlar ve bir kaç kitap doluydu..
’Çay içer misin,az önce demledim’ dediğinde perdesiz camlarından yavaşça gün ışığı sızıyordu odaya..
Işık odaya doldukça saçlarında binlerce yakamoz bir şiir çağırıyordu..Söylemeyorduk..
Çayları ben doldurmuştum..
’Çatı katlarını kökü derinlere bağlı ağaçlara benzetiyorum ben’ diyor,
çayını yudumlarken..Başımı sallıyorum hafifçe..
Ve oralarda kimler oturur biliyor musun derken sanki cevabını sessizce onaylamamı bekliyordun..
Öyle de yaptım..Kafamı hafifçe öne eğerek biliyorum diyorum,biliyorum..
Her söylediğini onaylıyorum..
’Neler yaptın bu güne kadar’.Ah! benim bir çırpıda sormak istediklerimi
soruyordun bana..Söylesene,düşlerde insanın canını acıtır mı Hercai?..

’Bir gün sonra’ tanıdık bir dalgınlık,sesi kırık,dili kekre,bir sanık,
bir tanık,bir gecikmeydi takvim..
Bir gün sonra Şişli’de içli bir şarkı,Cihangir’de gün batımı,
odada bir şarkı iki hüzün,sokakta çocuk sesi,duvarda akortsuz gitar,
çerçevede okuldan kaçmış sıradışı bir çift resimdi..
İstanbul ne ki,şehirlerarası korsan buluşmalardı aşk..
-’Bir gün sonra’!! Nisan’ın on sekizi ağlatsın bizi-

Ve ben şimdi nasıl bir önermeyle bitireyim bu filmi?..
Göz temasıyla mı anlatayım bir fabrika dolusu sorularımı?..
Tam olarak hangi açıdan yüzünü yansıtabilirim güneşe,solmasın diye?..
Kim bakabilir sana böyle derin böyle içten?...
Şimdi ben seni kime söylemeliyim?..İsmini değiştirmeli miyim?..
İlk sahnede ölen ben olsam nasıl bir cenaze yazmalıyım?..
Arka planda teselliyi kimden sorayım?..
Başka açıdan bakıldığında izleyenler neye inansın ya da?..
Rüzgar hangi iklimden olmalı?..
Bekleme salonlarında aranırken korkmalı mıyım?..
Afişte siyah ceketin vapur’da,birde ellerinde mavi kuşlar..
Mavi sende de huydu değil mi?..
Şimdi ben hangi enstrümandan hangi müziği bulmalıyım?..
Hang doğruyu söyleyip hangi acıyı yalanlamalıyım?..
Şimdi ben otuz dakikaya seni nasıl sığdırayım?..

18 Nisan.2014..

Bazı düşler yalnızca gece oldu mu girer koynuna insanın?
takvimler neyin çetelesini tutuyor böyle
gölgesi kim hüznün
içim dışım tıka basa sorularla dolu
nerdeyim ben,dediğimde de bilmiyorum bazen
içimden söylüyorum
ya da dışımdan
kesin olan şey,hiç kıpırdamadım yerimden
-öylece bekledim-
bizden habersiz bir şeylere zamanlıydı hayat
ya da ben öyle sanıyorum
-öylece geciktim-
son trene binmeye
-denizde maviye-
yağmurda çilli bir mevsime
baharda çiçeğe

platonik gece düşleri,
gündüzleri alt yazı geçiyor gözlerimden
gövdemde kum saati
kafamın içinde saatin iki uyumsuzu durmadan zamanı anımsatıyor
kulaklarımı tıkasam
deniz fenerleri ışığını yakıp duruyor
bütün ayrıntılarını deniyor hayat
kendi sorularıma hazırlıksız yakalanıyorum
yarım kalmış bir şiirde buluyorum kendimi
bastırılmış ne varsa arta kalan
mısra mısra imge imge
düğüm düğüm
yanıtsız kalan ne varsa

oysa,yarım kalmışlıklarımızı toplasan
iki güzel devrim çıkardı/ne çıkar
bir yanımız hep ihtilal
hep bir yerde kalmışız
belki düşte
belki eski bir öyküde,çıkmaz bir sokakta,
pulsuz,adressiz bir mektupta belki


’Özenle’ seçilmiş beş harfe benziyoruz..
Sıradışı şehirler,otel odaları,arkadaş evleri,
arka sokak buluşmaları,sol yanımızda anında yazılmış şiirler..
’’Mutlu olmayı reddediyorum fakat sen de geceleri üzerini açma’’..

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (36)

5.0

100% (36)

Bir şehir çağırsa koşar gideriz/üzerimize bir şey almak geçmez aklımızdan Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bir şehir çağırsa koşar gideriz/üzerimize bir şey almak geçmez aklımızdan şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Şehir Çağırsa Koşar Gideriz/Üzerimize Bir Şey Almak Geçmez Aklımızdan şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
8.5.2018 09:41:15
Bir kalbin içinde iki can vardır biri kendi canı diğeri sevdiğinin canıdır...
..................................................................Hasan ÖZTÜRK.

ŞİİRi beğendim. .........................................Saygı ve selamlar..
nene hatun
nene hatun, @nenehatun
20.4.2014 22:10:46
ooooooooofffffffffff şiirin hikayesini okursam şiiri okumam ona göre :)))
Mert YİĞİTCAN
Mert YİĞİTCAN, @mertyigitcan
20.4.2014 16:09:24
5 puan verdi
Hayatın insan yüreğine , oradan da yaşama yansımasındaki toz duman bulutları arasında , sevgilerini saklamaya çalışan ve düşlerini , hayallerini çanlı tutmaya çalışan insan , zor yaşar bu dünyada . Her yanıtsız sorular uçuşur aklının yüreğinin gününün gecesinin orta yerine . Bunların hepsini bir kalemde anlatan nefis dizeleriniz için kutluyorum yüreğinizi.

Esenlik dileklerimle.
Gule
Gule, @gule
20.4.2014 12:21:46
ah can ben sana ne diyeyim?..senin bu öykülerine doyum olmuyor biliyor musun?..( burda bir parantez açıyorum ve hemen içimden diyorum ki: -biliyosun, biliyosun..bal gibi de biliyosun işte!...bak dikkat ettiysen -r-leri de küçük çocuklar gibi yutuverdim hınzırca:) )

bugün uzun uzun konuşmayacağım...konuşmak istemediğimden değil...hayatın hay-huylarından, koşturmacalarından ve vakit darlığından tabi ki...bunu en iyi sen bilirsin zaten...ayrıca nedenleri sıralamaya gerek yok...
hayret bişey ya ne diye bana açıklama yaptırıyorsun ki arkadaş:))

kısaca şunu söylim sadece finali harika bağlamışsın...hayran kaldım...ve 'bu sözü daha önce ben niye söylemedim ki' diye de kendi kendime çok hayıflandım ne yalan söyliyeyim şimdi...


"Mutlu olmayı reddediyorum fakat sen de geceleri üzerini açma..."

ben dünyayı reddederken sen mutlu olmayı reddediyorsun oldu mu şimdi:))

yarın belki bir fırsatını bulur daha uzun uzun konuşuruz seninle...bakarsın başka bir hikayeyle şiirin tozunu alıverirrim belli mi olur?..

sevgimle can...
deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
20.4.2014 11:23:32
Kac dakikaya sigdirirsin bu filmi bilmiyorum ama ben çektim;)
Ne desek az gelecek bu şiire, bu mektuba ki hep diyorum bir daha diyeyim
Şiirlerin geri planda kalıyor mektuplar yüzünden
Ama sen hep yaz mektupları
Onceligim onlar benim; )

Ve
Her yazdığın günü hakeden guzellikte

Sade, samimi, gercek...

Teşekkür ediyorum okuttuklarin ve hissettirdiklerin için doğan şair

Bir başka cumarteside görüşmek üzere. ..


gabi
gabi, @gabi
20.4.2014 11:07:56
Bir şiir çağırmış koşup geldim..ellerimde tebriklerle.
-Ezrak Rahel-
-Ezrak Rahel-, @ezrak-rahel
20.4.2014 09:29:49
5 puan verdi

nereye adım atsa insan
hep bir kambur sırtındaki özlem
ne zaman eksik bir tebessüm otursa yüzüne
kirpikleri ıslanır

bir başkasının mutluluk düşüyken
kendimize uçurum olmamızın sonucu değil midir
ruhumuzun hangi odasına hicret etsek
içimizin boşaltılmış bir yalnızlıkla kaplanması

ama siz yine de aşkla örtün göğümüzü
biz tamamlanmaya inanalım
öyle ki
bizi gerçekten önemseyen bir masala umut büyütelim


hep güzel sayfanızda bulunmak




teşekkürler
hatta çok teşekkürler şair
şiir için



saygıyla













-Rezber Camêr- tarafından 4/20/2014 9:38:20 AM zamanında düzenlenmiştir.
Fırat Bal
Fırat Bal, @firat-bal
20.4.2014 01:20:15
5 puan verdi
Demek ki böyle bir şiir de yazılabiliniyormuş, gördüm değerli üstad.

Doğan Güneş. Bu ismi yüreğime kazıdım nakış nakış. Ve de unutmam artık böylesine bir dehayı !

Şiirin ismi mi desem, hikâyesi mi desem veya şiirin kendisi mi desem. Ne desem hepsinde dört dörtlük bir mükemmelliyet ve emek görüyorum.

-öylece geciktim-
son trene binmeye
-denizde maviye-
yağmurda çilli bir mevsime
baharda çiçeğe

Buna şiir denir.

’Özenle’ seçilmiş beş harfe benziyoruz..
Sıradışı şehirler,otel odaları,arkadaş evleri,
arka sokak buluşmaları,sol yanımızda anında yazılmış şiirler..
Mutlu olmayı reddediyorum fakat sen de geceleri üzerini açma..

Buna da koskoca bir final denir.

Diğerlerini söylemeye bile gerek duymuyorum.

Bütün mübalahaları ve övgüleri hak ediyorsun Doğan Güneş !

Ve bütün duaları, bütün sevgi, saygıları da...

Selam olsun paylaşımına. Teşekkür ediyor ve bizi sensiz eyleme'yi diliyorum Tanrı'dan.

Ne güzel bir yürek okuduk, ne büyük bir şaire şahit olduk.

Tebriklerim çokça.

Önünde eğiliyorum.

;))
DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI, @dilekyildizi
19.4.2014 10:12:24
5 puan verdi
Her seferinde yorum yazmak isteyip de zamansızlıktan yorum yazamadım şiirlerinize. Bu sayfadan şiir tadında öykü, bir öykünün derinliğinde şiir gibi şiir okumak çok güzel oluyor kendi adıma. Ne desem az gelir Cumartesi'leri Güneş'li şiirleri okumak iyi geliyor güne başlamaya...

Her seferinde adressiz kalmış mısraların sorguları ve aşkın ayak sesleri, yarım kalmışlığa inat, yürek boşluğunu doldurmaya umutla koşan bir şairin yürek sesleri, hangi mevsime takılsa bakışları, hangi sokağa dalsa sol yanında hatıraların derin izlerini taşıyan bir şehre sığamamış tamamlanmamış mektuplar ve belkide bu yüzden kutsal sayılmış Cumartesi'ler...Ya da eski acılar merhemliğindendi bu kadar Cumartesilere sarılmalar...

" Cumartesi olsaydı, bu düşümden yara almadan çıkabir miydim?..

"...Giderken Bana Doluydun/Dönerken Yanında Getirdin mi Beni de"


derken bir aşkın dönüşündeki nice sorular ve her seferinde cevapsızlığın arayışından olsa gerek üzerine bir şeyler almak gelmez şairin,bir şehirden diğerine giderken....

Ve daha nicesi. Yazacak çok şey varken ben çenem düşmeden okuttuğunuz şiir ve hikayesi için teşekkür ederim...

sonsuz saygı ve selamlarımla...

Sevay
Sevay, @sevay
19.4.2014 00:56:01
5 puan verdi
oysa,yarım kalmışlıklarımızı toplasan
iki güzel devrim çıkardı/ne çıkar
bir yanımız hep ihtilal
hep bir yerde kalmışız
belki düşte
belki eski bir öyküde,çıkmaz bir sokakta,
pulsuz,adressiz bir mektupta belki....

Evet ya şair,umutlarımız hep yarım,yollarımız hep yarım,düşlerimiz hep yarım kalmış,şimdi hatırladım derslerimde hep yarım kalırdı benim,bir türlü nokta koyamazdım sonuna,aslında bitmişdi ya konum ama ya mürekkebim biterdi,ya defterim yada bitmesinimi istemezdim,bu yüzden hep bir not kırık alırdım...
demek yaşamda böyle birşey,hep yarım,hep eksik,hep kesik birşeyler......yürek sesiniz hiç susmasın,,,,,,,içtenlikle kutluyorum,sevgiyle hep
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL