Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Doğan Güneş
Doğan Güneş

Bir Begonvil,Bir Kasımpatı,Pepug mu Yoksa.Sahi Neyiz Şimdi Biz/Gölgesini Arayan Uçurum mu?

Yorum

Bir Begonvil,Bir Kasımpatı,Pepug mu Yoksa.Sahi Neyiz Şimdi Biz/Gölgesini Arayan Uçurum mu?

( 17 kişi )

7

Yorum

12

Beğeni

5,0

Puan

4156

Okunma

Bir Begonvil,Bir Kasımpatı,Pepug mu Yoksa.Sahi Neyiz Şimdi Biz/Gölgesini Arayan Uçurum mu?

Bir Begonvil,Bir Kasımpatı,Pepug mu Yoksa.Sahi Neyiz Şimdi Biz/Gölgesini Arayan Uçurum mu?


Kayıp sözcükler,sevdalı öpüşler baştan aşağı
bir güvertede alabora!!..Sen şimdi saklanan bir denizde
yalnız kendine gülümseyensin..Gökyüzün benden çok sevsin seni..

Günlerimi kafesten kaçmış bir kuş misali imzaladım
kendimi tanıtan biyografilerime..
Mart ayının ortasında ayrıksı bir iklim,masamda
etrafa şımarık kokular saçan çiçekler,odamda
kırmızı bir hüzün..
Ellerim bulutlara uzanıyor ve yürüyorum masmavi göğe..
Her iklimi,her rengi durup dururken sana benzetmem boşuna değildi..

Büyüyen hasretimle esaretim ve hürriyetimdin..
Ben bu gün bunları yazarken masamda takvim var.
Evren,başı sonu olmayan bir değişim ve akan giden bir süreçse şayet tarih,
buna tanıktır..
Bağrımda tufan öncesi çağrışımları yaşıyorum..
Başkaları için kesinlikle ’önemsiz’ addedilebilir kendimce,
sevdim ve savaşıyorum..Şimdi yüzüm sokağa dönük ve
yitire yitire kazanmanın erdeminde kendimi çağımın
ve toplumun gerçeklerinden kopmadan özlemlerin,sevinçlerin,
umutların içinde üretiyorum..
Uzun süre senin neden ulaşılması zor olduğunu düşündüm..
Yo hayır tüm gizemlerine rağmen umutlu bir düştü benimkisi..
Çocukça bir cesarete gereksinim duyuyorum sanırım.
Öyle olsa da,gündelik hayatımın tüm renkliliğine ve
artan tonda değişimlerine rağmen o cesareti beklemem
göğün fethine dek sürecekti oysa..Olmadı yazık ki..


Belki kuşkun,kırılgan bir koza örüyor gövdene
ama sevdanın sabaha yakın olduğu
bir dönemde kentte koşan ayaklarımın
hep aynı yakaya gidişine ne demeli?..
Şimdi gece oyun hamuru gibi her yöne dönüyor...
Kimse tanımıyor ya beni,akşamın en tenha saatinde
çıplak ayaklarımla şu karşıdaki parka otursam,
vücudum nemli çimenleri hissedecek..
Ve baharın son cemresi üzerime düşecek belkide..
Çıkıp istasyonların varoşlarını dolaşsan sabaha bir
sokak köpeğine sarılmış uyanmak istersin..
’Kentler dönüşler için vardır’ sözünden uzaklaşmak
yalnızca hayalmiş..
Bir düşe,bir ölümün yetmeyeceğini sen de biliyor musun?


Merhaba sinema,Merhaba şeritler ve gizemli şehir;
Nerde kalmıştık?..
Sen hayatın bir öyküsüysen bütün gözler sendedir hep..
Senin sahnen hiç bir zaman yapay olmadı..Oysa evren,
bir hayal dünyası diyordu Vugo..
İlk defa,’Güneşe merdiven dayayanlar’ yazısının perde demesiyle
başlamıştı,anımsıyorum..’Güneşe merhaba’ dedikten hemen sonra
direnişin en erdemli şarkıları dilimizdeydi artık..


Merhaba düşleri en güzel yansıtan;
Artık kimseler merhabayı önemsemediğinden bundan böyle her
sabah ilk sana merhaba..
Dönüşüm aşka kırdıran,kandıran bir zamana denk
geldi üzgünüm..Şu kesin ki her sevdalanış izdihamdır.Hele
ucunda beklentileri boşa çıkaran boşuna bekleyişler varsa
kargaların tarlasında bir korkuluk olursun..
Gezindiğin istasyonlardan,durup konuştuğun limanlara kadar
özür dilersin yüzün bulutlara dönük..Özür dilerim..
Koşuşturduğun büyük kentler göz gözü görmez çöle dönüşür..
Boşvermişlik kapkara zindan gibi çoğalıyor birilerinin ellerinde..
Hiçbir uçurtma uçmayacak gökyüzünde.Hiçbir limanda
sevgiye yer olmayacak..Pencereyi Açıp gelll!! diye
bağıran yok..Dudağın kırmızısını esmer akşamüstleri almıştır artık..
Evlerin kapılarını,pencerelerin pervazını tıklatan incecik
rüzgar yasemin kokularıyla nasıl geldiyse öyle gidiyor..
En çok da bir milyon sözcüklerden bir dirhem dahi
tuhaf bir kutucuğa sığmadıya ona üzülürüz..
Özrüm ne şiire,ne de mektuplara,özrüm tutarsız bir çağda
izdiham yaratacak kocaman dönüşümsüz sevdaya.

Merhaba sanatın ilk durağı;Merhaba son basamak..
Talan edilişin,yozlaştırmaya çalışılman ve buna dönük direnişinin
çırpınışlarını hangi sözcüklerle anlatabilirim bilmiyorum.
Duygu dalgalanmaları içinde savrulup duruyoruz oradan oraya..
Hergün aşındırdığım bir kapının eşiğinden dönüp duruyor gibiyim..
Geçen gün Florans naytıngel’in acilinde bir kadın,
doktorlara kızmış ’Bir daha şarkı söyleyemeyeksem,
Bir daha mürekkep kokusunu duyumsayamacaksam ne yazar..
Hey!! Hiç bir şey ertelenmemeli’ diye bağırmaya çalışıyordu
kısık sesiyle..
Birileri öylesine saldırıyor öylesine sevgisiz oluyor ki,bütün
hüzünleri o kadının ıstıraplı yüzünde görebiliyordum.
Çığlığını hiç bir zaman unutamayacağım maviş gözlü kadın!
haklısın..’Hiç bir şey ertelenmemeli’..
Kendi kendine yasaklanmış bir seneryo kadar apaçık ve
cömert bir mekandayız artık..

Merhaba eksik gülüşker..Merhaba iğnesi kırık şarkılar.
Telaş,umut,yasadışı gülümseme,kireç badanalı evler merhaba..
Ve gözyaşı, ve sokaktaki çocuklar,ve akortsuz gitar,
ve aşkı özel kılanlar ve elbette Cumartesim Merhaba..
Harflerin kıymetini bilmeyenler merhabayı tüketti.Bundan böyle yalnızca size merhaba..

(Zeytin dalda,şiir imgede,çocuk gözlerinde,resmin güvertede asılı kaldı..
Sırf uzaktayız diye mi bütün bunlar)

9-22 Mart 2013..

Rüzgar,estikçe kendi mevsimini arar gecede..

Her sabah buğulu cama yazdığım ismini alıp çıkıyorum evden
sokaklar bir olup düşsün peşime diye çok baktım arkama
ne gelen var ne bakan
fakat bütün sokaklar temkinli
sanki yağmurunu bekleyen çiçekler gibiler
şimdilik güzü karşılamaya gittiklerimden öyle eminler ki
biliyorlar
güzü karşılamaya gidenin elleri boş dönmesinin mümkün olamayacağını

Birbirlerine sıkıca bağlı trenler gibiyim
çocukların dilindeki masal,dağların ardındaki yabançiçeği,
bir aşkın ilk titreşimleri, dört mevsim bahara tutkun
her sabah doğan güneştim ben
ölüp,ölüp dirilenim
saçım başım kördüğüm
iklimim başka!!
vadettiğim bir milyon kelimem adına,ben buyum!!..
gözlerimiz dağ güzelliğinde
sesimiz parlak nehirler çağrıştırsa da
içimdeki iki şehir hep sessiz ve firari
herşey bir yana
ray boyu düşünür tren uzunluğunca şiirler,mektuplar yazarsın göğe
öyle durup dururken değil,hani
sırf serin rüzgarlar estirdi diye saçlarımıza
yahut da gülüşünde
yakamoza kesmiş tarla kuşunu boynundan öpmek için
bir ses,bir kıpırtı beklersin
herşey kent gibi sessizliğe bürünür
üstünden derin yalnızlıklar dökülür
alıp başını gitsen de
en çok mevsimlerin şakaklarına kır düşer bu anda


Kar taneciklerini görünce sevinememek bir duygunun eksilmesiydi
giderken,ardında bıraktığın bir şehri üzünçlü görmek de
böylesi bir eksikliği hissettiriyor içimde
yaşamak ve sevinç hüzünden daha fazla cesaret gerektiriyordu sanırım
zamana teslim olmamak bir ısrar işidir Saydamsu
peki senin zamana dair bir lüksün olacak mı?
neden mi?
geçmiş ve gelecek bütün cumartesilerim
ve şarkılarım
ve kelimelerim hep senin içindi

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (17)

5.0

100% (17)

Bir begonvil,bir kasımpatı,pepug mu yoksa.sahi neyiz şimdi biz/gölgesini arayan uçurum mu? Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bir begonvil,bir kasımpatı,pepug mu yoksa.sahi neyiz şimdi biz/gölgesini arayan uçurum mu? şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Begonvil,Bir Kasımpatı,Pepug mu Yoksa.Sahi Neyiz Şimdi Biz/Gölgesini Arayan Uçurum mu? şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
27.3.2013 23:55:38
5 puan verdi
O gidince üzüldü kent- kenti adımlayan da..

çok güzel.
GÜLÜMSE İZMİR
GÜLÜMSE İZMİR, @gulumseizmir
25.3.2013 11:38:18
5 puan verdi
Bir senarist bir film yönetmeni elele vermişti dizelerde.
Anlatılmak istenen adeta film karesi gibi sözcüklerde.
Aşk ayrılık hasret var satır aralarında ölümsüz.
Bir de özgürlük şehrin sokaklarında atmosferinde.
Birlikte paylaşılmayan zamanların özlemiyle.
Bu duygularla beğenerek okudum dizelerinizi.
Selamlar dostluklar şair arkadaşım Bornova'dan.
Yakamozmavisi
Yakamozmavisi, @yakamozmavisi
23.3.2013 23:20:10
5 puan verdi
'Kentler dönüşler için vardır' sözünden uzaklaşmak
yalnızca hayalmiş..

Bir cümle tökezletir insanı. Takılıp kalırsın. Düşünüp duruyorum. Dönecek bir kenti olmalı gidenin der gibi bu söz. Peki ya bulunduğu şehri bırakıp gidemeyen ne yapacak. Tüm kentleri uzak mı sayacak.

(Zeytin dalda,şiir imgede,çocuk gözlerinde,resmin güvertede asılı kaldı..
Sırf uzaktayız diye mi bütün bunlar)

Aynı göğün altında uzakların çocuğu olmak... Hep aynı soruyla muhatabız aslında. Bu kadar iç/imde iken, bu kadar uzak olmak... Tüm bu uzaklıklar, mesafeler niye?

vadettiğim bir milyon kelimem adına,ben buyum!!..
gözlerimiz dağ güzelliğinde
sesimiz parlak nehirler çağrıştırsa da
içimdeki iki şehir hep sessiz ve firari

Ses olmak için, dağın ötesinde ışık yakmak için, an'a dokunmak için yazılan şiirler gibiyiz...

Merhaba şiir...

Okudukça konuşturan şiirler için çok teşekkür ederim.

Saygılarımla.

Irmak Eriş
Irmak Eriş, @irmak-
23.3.2013 23:17:48
5 puan verdi
yine cumartesi damlamış bir firakiyede

dedim ki olmalıydım orda

bulutlar suskunluğun hıncıydı

ve kafeslerinde iki keklik ölüsü

sevgi mi özgürlük mü

çünkü ömür serenadı baştan çalıyor

schubert kıskanır olmuş

ah kar taneleri

usulca suladım sizi

birdaha gitmesin diye

göğsümü yarıp onu aradım boş bir yatağın ter kırıntılarında

ve dosttuydum tüm lambaların

edison kim ola

peronda yarısı boş bir bahar

dolusundan baksam da o yok

komparıtmanlar haylaz bir çocuk

ve nereye gitmek istemiyorsan oraya götüren bir bilet elimde

içimin depreminde yitip gidiyoruz öylece

bu ihtira olabilir yalnızlığın lenf düğümlerinde, aşk değil


...


ben hep şiir okurum ne zaman hüzünlensem doğan güneş yamacında



Sev_tap
Sev_tap, @sev-tap
23.3.2013 21:38:41
5 puan verdi
tekrar merhaba şiir:)

aslında çok fazla yazacak bir şeyim yok bu güzellik karşısında...

ama yine de gecenin bir vakti tam içime sindirerek okumamış olabilirim diye yorum yazmak istemedim...

çünkü senin yazdığın her kelimeyi idrak edip, şiire kendimi harmanlayıp öyle ayrılmak isterim sayfandan...

bu hem şiire verdiğim değerdendir, hem sana sevgili şairim...

özüyle bir sevdanın ve ardında bıraktığı izin hikayesiydi şiir...ama her sevda kolay olmuyor ve hele de ki biz gibi mücadeleci insanların sevdası da başka bir zor oluyor...anlatımı ise, kesinlikle sıradan bir aşk hikayesinden ayrık kılıyor şiiri...sanki bir aşkın içine upuzun bir hayat sığdırılmış, ya da kısacık bir hayata koskoca bir aşk...öyle derin, öyle okunası, öyle güzeldi işte...ve hüznün konfetiler gibi tepemden aşağı savruldu can şairim...

yürek dolusu teşekkürlerimi bıraktım sayfaya, şiir okuttuğun ve yaşattığın için...hep sevgimle...

Sev_tap tarafından 3/23/2013 9:40:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
Feyza Can
Feyza Can, @feyzacan2
23.3.2013 01:12:50
5 puan verdi

"sokaklar bir olup düşsün peşime diye çok baktım arkama
ne gelen var ne bakan"

sirtina asfalt yuklenir,gozu arkada kalanin.

basa sarip sarip izlenecek bir film gibi siir,hikaye,saydamsu...



"Birbirlerine sıkıca bağlı trenler gibiyim"
bunu da ayrica sevdim.

cok guzeldin yine sevgili film.
yonetmenine selamlar.


Sev_tap
Sev_tap, @sev-tap
23.3.2013 00:18:10
5 puan verdi
şimdilik heybeme koydum bu doyumsuz güzelliği ve yarın tekrar görüşmek üzere randevulaştık şiirinle:)

bu arada seni görmek gecenin armağanıydı güzel dostum:) sevgimle...

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL