3
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1489
Okunma

Ya Savrulur yetim tozlar
Ya da yeniden doğar küllerinden firaksız aydınlıklar…
Ey şair!
Ya sustur kalemimi
Ya mürekkebimde yan
Ya da yırt gitsin yenilmişsen sükuta
Bir meczubun kelam sarfiyatı say…
Kıvılcım öncesiydi…
Cıvıltısı durmazdı tüm serçelerin
Ve kuşbakışı rengindeydi kâinat
Özgürlüğün tadını bilmek ne hoştu o zamanlar
Ki diz kapaklarında ki yarayla kan kardeş oluyordu çocuklar
Sapan tutmak zulmün terbiyesi değildi henüz
Anaların yazmasında gözyaşı oyalanmazken
Türklüler söylerlerdi kınalı elleriyle gül fidelerine
Henüz düşmemişti sesleri ardlarına
İki kanat çırpınışı ürkütmezdi gökyüzünü
Ki dökülsün sırrı kara toprağa çiseleyen ayazla
Ki tek damla gözyaşıyla hasbıhal etsin yürekleri çiçekli yazmalarıyla
Yalnızlık yoktu ki anlatılsın satır aralarına
Yolculukları büyümemişti gece boylarında
İncecik sevinçler gülümserdi yedi renkli masal diyarlarında…
Kor öncesiydi…
Çay bardaklarında eğri kaşıklar
Irgalar kederi dilden yüreğe dokunan tikler
Demlenirken sabır Yusuf’un kuyusunda
Leyla görünürdü olası nida
Vav aşksız
Mecnun serseri çıkmış sabaha çiy
Elif esresiz ötresiz mubah
Bir annenin elini göğsüne vuruşu gibi
Hüzün gülistan olurken ken’an d/ilinde
Dönüp dururdu turuncu isyan
Duygusu yitik zamanlardan
’Asuman önce öldü’ dedi şair lebdeki hardan…
Kül öncesiydi…
Susmuştu bütün kuşlar
Göğe küs ağıtlarda harfsiz ayrılıklar imliyordu nilüferler
Kederi emziriyordu Dersim’li ananın sönük bakışları
Ateş içiriyordu dili damağına
Ki alevden gömlek giyiniyordu hıçkırıkları
Ayna tutuyordu biçareliğine suretinin
Ki kurt kuzuyu bulmuş ısırmıştı alnından
Ninni melemesi agıre jiyan
Gökten üç bomba düşüyordu masallar
Gazze’de sabileri gömerken siyah adamlar
‘Vicdan dersem çık’ diyordu çocuklar
Uzlaşı kartları kandıkça yanıyordu faili elden
Adresini şaşmıştı irfan
Son noktasını teslim ediyordu namluya cihan
-Sahi kim erdi muradına-
/Güz ayında buhurlaşırken kafa kol gövde
Sonsuzluk diyorsunuz ya!
Be âdem (gel de) Küfretme/
Off gece yakın değil mi Hevi?
Diyorum ki;
Yorgan çeksem sırtıma kapanır mı sencesi çocukların gözlerinde ki o derin çukur?
Öyle ya öğrenilmiş çaresizlik diye birşey var!