2
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
825
Okunma

Geveze evhamlardan üşüyorum
Üstüne, perdenin ardına saklanan gecenin hüznü
Ağır geliyor ruhuma
Anlamaktan titreyen ellerim
Hiçliğin hikâyesini karalasa da
Beni ve illa beni, bahar tazesi bir çiçeğin gömütüne ekiyorum harflerin kurşunuyla
Tüm ayetler aşkına ah çekiyorum usulca
Gökyüzüne ve serçelere inandığım kadar
Inandım yaşamak denilen caddenin içinden geçen ,
Kendini gölgesine asan her insana!
Kalabalıklar içinde oturup bir kenara
Bir sigara yaktım sonra
Paramparçalığına umutların
Yok oluşuna inanmanın
Ah çektim
Aaah
Ve yaktım tek nefesle perili masalları
Gökyüzüne savururken dumanı
Hüznünde ölüyorum şimdi kentlerin
Dudaklarımdan dökülen türkülerin mürekkebi akarken parmaklarıma
Anne demeyi bilmeyen kalbim
Baba diyor ölgün harflerle
Çocukluğumun sokaklarını özlüyorum
Sensediğim tüm kapıları çalıp kaçıyorum sonra
Sonra
Sonra
Yabanıl bir kanat aramaktan vazgeçip
Bir kelimenin gölgesine çekiliyorum
Fena yalpalıyorum bu defa rüzgarında
Eyvah ki
Biliyorum
_Hep bir sorayım_
Tanrım hissizim!
Bu yüzden çekiyorum bakışlarımı beni yanılmakla sarhoş eden tüm aynalardan...
Hazal Karadağ
5.0
100% (8)