1
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1890
Okunma

Biz bir elin parmaklarıydık
Iki yüreğin yekpare olduğu
Bir çınarın altında gölgelenen serçeciklerdik
Lori lori seslerinde uyurduk penceresinden çocuk gülüşmeleri eksik olmayan yeşil badanalı evin
Büyüdük
Büyüdük önce gülüşlerimizden eksildik
Kirpiklerimiz ıslandı
Gölgemizi yitirdikçe adımlarımıza dolandı ayrık otları
Yaprak yaprak döküldük
Çınarımız devrildi
Alın çizgisine iki büklüm olduk çok sonrasında
Yutağımızda iki hece bastırılmış bir ihtilal oldu vay ki "baba"...
-Ölümle yaş aldık sonrasında-
Derken sesler sıtma eyleminde tenimize sığındı
Z/amansızız
Sözler uçurum açıtı yüreğimizde
Uzakları öğrendikçe kirpiksiz baktık birbirimize
Biraz daha biraz daha gömüldük içimizin kuyu kuyu sebeplerine...
Biz bir elin parmaklarıydık
Vadesiz sanmıştımkan bağı hikayesini
Uzun uzun güleriz sanmıştım
Uzun uzun severiz birbirimizi
Ah ki nem dahi olmadık bir gözümüze
İğne sözler yutkunduk
Kurşun ipliklerden
Hayıftır dedikçe
Yazıklanmayı teğet gectik...
Bu kaçıncı yanılsama
Uzun geceler boyu
Aklım şaşırma yetisini yitirmişken
Kalbim yaşama sevincimden özür diliyor...
ortanca (mahlasım) ve serçeciğimle
Kekeme fotograflara baş parmağızı sallıyoruz şimdilerde
Sus payı dahi yok keder veren tek s/özün
Eşikleri atlayıp
Aynaları kırdık
Birbirimizin yüzünde tarıyoruz saçlarımızı
Bütün yaşanmışlıkları hükümsüz kılıp
Gecesiz gündüzsüz bir geçmişle
İnkardan huzur edinenleri unutup
Tutunduk birbirimize...
Ve önce
Ve ilk önce
Annem düştü kirpiğimizden...
Hazal KARADAĞ[ /kalin ]