7
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
4254
Okunma

Amasya’ya dair...
Harşena, Kırklar, Lokman; dağ adları. Bimarhanesi, yaşlı çınarları, Yeşilırmağı bir sevdanın şahitleri. Ferhat ile Şirin’i, İlk kadın divan şairi olarak bilinen Mihri Hatun’u, evliyaları... Her nev’i aşkın sembolleri. Amasya, Milli mücadelede her vakitki gibi memleket sevdalısı... Amasya Sevdaların Şehri...
Kalbe emanet bir sevda ile karıştım,
Bu şehrin güngörmüş sokaklarına.
Dilimde eskilerden kalma bir şarkı,
Tenekelerde el değmemiş çiçeklerin ıtırı,
Semaverlerin ince dumanı…
Huzuru soluyarak geçiyorum içlerinden,
Kalbimde bir düşün yıkıntıları…
Başımı koyduğum bir cami eşiğinde,
Sabır yüklü niyazlar dökülüyor gözlerimden.
Şadırvanlarından akan âb-ı hayat mı ey mâbed?
Dolsun içime güvercin dualarından rahmet.
Aşk serencâmında bahtıma vuslat biçerek,
Gönlüme zikir düşür Esma’dan bir ad seçerek.
Saltanatsız bir seyyah mıyım mülkünde, yâr?
Dağlardan iniltilerini topladığın âşığınım ben.
Kırklar’da sırra erer, Lokman’da deva ararım.
Harşena’da boynuma urgan mı sevdan?
İlmiği çile çile hasretten.
Dîvâne eylediğin cânıma bir şifa sür,
Bîmarlarına okuduğun nağmelerden.
İçim dolup taşarken,
Harmana har, yazgıma yâr düşer.
Bir “an” için saçlarıma bahar düşer.
Yeşile boyalı bir tarih akar bağrından şehrin,
Dîvân duran evlerin gölgelerini öperek;
Eski zamanlarda, serin avlularda, cumbalarda,
Şiir gözlü kadınlardan zarâfet süzerek.
Karışıp o masalsı dünyaya, yitirsem kendimi,
Aksam nehir misali, sevda yazılı gözlerden.
Mihri gibi burçlarda doğan şiir olmak bu şehirde,
Dalmak hayâle, nehir boyu ilhamın koynunda…
Her sözü şiire, her sesi musıkıye dönüştüren,
Tılsımlı ruhuna karışıp, ermek sonsuza…
Köprüler altından geçen güneş huzmesi,
Ateşdîde bir sevda gibi (y)akar alaca vakti.
Sırtımı sıvazlar elleriyle çınarlar,
Sığınırım da kucağına,
Masallar söyler evvel zamanlardan.
En güzel nakşını Ferhat, gözlerine çizer Şirin’in.
Aşkın kalemi kadere, ne vakit vuslat yazmıştır?
Dağlara bir hâtıra bırakır ölümsüz;
Amansız bir cehd ile sevdaya dair.
Gönül, âh gönül! Bu şehirde böyle yaşanır sevdalar.
Aldırma hicrana, belli ki senin de adın, defterde kayıtlıdır.
Sıcağı tüten bir kalple adımlıyorum yolları
Gamzesine gönül düşürdüğüm şehir sen misin?
Yüreğimi hangi bir evliyanda söyletsem,
İlâhi bir merhem ile yaralarımı iyileştirsem?
Mistik ikliminde her türlüsü güzel aşkın
Bu ruh bestesine, göklerin ezelden mi alışkın?
Amasya… Bin yaşa bağrındaki sevda(lı)larla.
Taşıdıkça en güzel aşkların mührünü, dağlarında.
Bir kesme taşta, kabartmada, camilerde sülüs yazılarda,
Bir şiirde, bestede, notalarda; dile gelen aşksın başlı başına.
Vakti gelince de koyup canı, cânânı bir yana,
Durdun dağların gibi; Ata’nın ardında, vatan sevdasına.
OLCAY GÖKÇE (AMASYA 2011)
5.0
100% (5)