6
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3093
Okunma

Denizin kalbine vurgun düştü
Çığlık çığlığa karaya vurdu dalgalar.
Mehtaplı bir gecede,
Yürek burkan nağmeleri duyuldu.
İniltisi, ince sazların ritmine muvafık.
Birkaç teknenin cılız ışığına râmdı balık.
İçlerine ay dolan bakışlarda hülyanın peşindeydi.
Nerden bilirdi, suyun içinde sırılsıklam,
Avcının gözlerinde cinayete niyet etmişliği.
Ve bahar kokulu saçlarından örme bir ağla
Kaçıncı nasibini beklediğini.
Sarhoştu deniz ve içindeki her şey.
Bir anda tutuldu gönlünden balık.
Avcının yüzünde ince zafer tebessümü.
Yakamozlar çığlık çığlığa karaya vuruyordu.
Şimdi çıplak ayakları kumları öpüyordu kadının…
Deniz koşuyordu bu ayaklara.
“Bir iz, bir iz de benim bağrıma…”
Uzakta fenere daldı leyli gözlerle
Deniz de, balık da, ay da, hepsi oraya baktı.
İç geçirdi kadın; âh etti, ay harelendi.
Sek yudumlanıyordu gece, barakalarda,
Radyoda çok eski bir şarkı demleniyordu.
Kadın, nihaventin sularında
Gönlünü yıkıyordu.
Aşk, tuzlu bir rüzgârla
Dudaklarına dokundu inceden.
Gözlerini yumdu,
Lisanını bilmediği dalgalardan
Şiirler dinledi.
Ve bilmedi hiçbirinin,
Kendi üstüne söylenmişliğini.
OLCAY GÖKÇE (AMASYA/MAYIS 2011)
5.0
100% (6)