Sözlerim güneşe kurşun sıkımı
Seri atımda kan kızıl öfke,
Ayaklarımda lastikten çarıklarım
Toprak vuruyor nasırlarıma
Koşamıyorum daye...



Amansız kaideler dengbej ılıklığında
Dökülüyor şivan dilim ucuna
Pepuk kuşu hüzünlü,
Çığlık çığlığa dağda...

Uçurum kenarında kenger özlemim
Gözlerimde tek kişilik yetim ah
Gül ve kül yangınım
Kızıl şafakta üveyik hıçkırıkla…





Sonelerde kıt kanaat aşk
Beyit beyit düş yokluğu payidar!
Ahdi bozmuş kelamlar
El aman vah!!
Uzak kalmış gökyüzü...
Demet demet nükteyle...



Umutlara ceza kesimi
Ayakaltı yüz bir sopa feryatlar
Çatlak avuçlarda eksik öpücük izi
Yol ayrımında seda/sızı/m
...





Sedirlerde kuşluk vakti dilekler oturmakta
Diyetindeyim gururun aklaşan tellerimle
Ağır işçi yürek aheste sızlanmakta
Vur bir kazma ey aymaz gece
Vur hadi
Durma!!





Salla kürek kürek hüzün kuytularına
Bak!
Tükenmiyor pepuk kuşu hürlüğüm
Kurak memleketimin dinmeyen sedasında
Dağ dağ yolunmuş saçları ahu zarın
Kamburlaşan yüklemler mezar arıyor
Durma!
Göm düşleri susuz yamaçlara
Ahde vefa tılsımsız
Yitik bulanık suda...



Bil ki,
Vursan da beni
Pepuk kuşu hürlüğüm...
Ağıtın dinmeyen sonesi
Özgürlüğünüm rengârenk yelpazesi...
Kınamıyor öksüzlüğüm bozlağımda çehreni
Vur hadi ey biçimsiz süveyda
Vur hadi katran irisime
Durma!!
Gün beyaza dönmeyecek nasılsa…