7
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1442
Okunma

Zamir değişir çiğ demlenir telaşı
Kendi öfkesinde alazlanıp düşleriyle çoğalır yaşama tutunuşu
Bir yeşil dal olur eğilir çerçeveye
Bir damla sevgi dil(l)endikçe
Elifi virgüllenir her yeni hikayeyle…
Yandıkça kanıyor dizelere vavayle çığlık
Duvarlara hüzün boyuyor ayaz
Kuşdili anlatır poyraz…
Geceye bir duble sızı kelam
Yastıksız vicdanı akşam
Astarsız masalları teyelsiz
Kafdağı kederine sevdalı
Kef/ene sığmaz billahi bezirgân başı
Tek hakikati çeyrek asırlık ömrünün ahı
Palavra yüreğinin yok oluş öyküsüne
Zincirli aşı
Mesnetsiz kasvetlerine pervane hoyratlığı
Sis çökmüş yollarına cüz oynarken dileği
Kahkahalar payidar meşrebinde
Arka sokaklarda derme çatma aşklar arıyor ha bire
Vicdan odalarında masum ki
İflahı kesilmiş ceplerinde gül başlı cümlecikler
Dörtnala seferber ahu’lu düşlerine...
Rızkının hakkını veremez ki
Nasır bilsin elleri
Hevesinde namus işçiliği
Nakış nakış işler ashabın ebcedini
Yüzünde en âlim deyimler sırnaşadursun
Taamdır sarhoşluğu c/esratine
Her seher umutların namusuyla oynar meşk tutkunluğu
Çıkınında göğsünden vurulmuş kızıl gü/leri ahlanmakta
Bilmez ki,
Kırılır elbet yüreğinin kemiği…
Oysaki;
Adam olmak vardı
İnsan olmaktan öte
Anlayamadı
Gün gelir alnıyla oynanır diye…
1.12.2010