1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
172
Okunma

Bir zaman vardı,
gökyüzü sabahı senin gülüşünden alırdı,
benim dilimden dökülen her kelime
senin adının yankısıydı.
Bir bakışın yeterdi,
bütün şehir susardı.
Kaldırımlar bile hafiflerdi adımlarından,
rüzgâr, saçlarından geçerken dua ederdi.
Ben o zaman anlamıştım,
sevda, bazen bir kelimeyle değil,
bir sessizlikle başlarmış.
Bir yaz akşamıydı,
gökyüzü pembe, yürek mavi,
ellerimiz birbirine değmeden yanardı.
O an öyle saf, öyle sarsıcıydı ki,
kalbim ilk defa bir ismin ağırlığını hissetti.
O ismi her gece tekrarladım,
bir dua gibi, bir sızı gibi,
çünkü sen gittikten sonra bile
her nefesim seni çağırdı.
Ve işte o zaman öğrendim:
Sevda, gidenin değil, bekleyenin kalbinde büyüyormuş.
Sonra bir sonbahar geldi,
rüzgâr saçlarındaki kokuyu aldı,
yapraklar gibi döküldü hatıralar.
Bir mektup bıraktın masanın üstüne,
ne uzun ne kısa,
ama bir ömrü susturacak kadar eksik.
Sadece bir cümle:
“Unut beni.”
Ne kolay demiştin…
Oysa unutmamayı bana sen öğretmiştin.
Her sabah aynı kahvede, aynı sandalyede,
aynı fincanda bekledim seni.
Kahve soğudu,
kalbim değil.
Yine de yandı gönlüm…
Kışa döndü mevsim,
camlar buğulu, sokaklar ıssız,
benliğimde senin sesin yankı.
Her kar tanesinde bir anın düştü üzerime,
her beyazlıkta bir eksilme.
Bir gece, karların içinde yürürken
izini gördüm bir başkasının elinde,
ve içimden bir yıldız kaydı —
ama dilek tutmadım.
Çünkü dilekler, inanmayı unutanlar içindir.
Ben hâlâ inanıyordum,
bir kalbin bir kalbi bulabileceğine.
Ama senin kalbin çoktan başka bir yöne dönmüştü.
Yıllar geçti.
Zaman, bir bıçak gibi değil,
bir su gibi kesti içimi — sessiz, sabırlı.
Gözlerimde artık senin değil,
benim yansımam var.
Ama ne zaman gece sessizleşse,
bir müzik başlasa uzaktan,
o eski şarkı gelir kulağıma:
“Yine de yandı gönlüm…”
Ve ben bilirim ki,
insan bir kere yanarsa,
artık hiçbir soğuk ona dokunmaz.
Bir gün,
yine o eski şehirde yürürken
seni gördüm.
Saçlarına zaman düşmüş,
gülüşün biraz yorgundu ama hâlâ güzeldi.
Göz göze geldik,
ve o an, kalbim ne seni sevdi,
ne de senden nefret etti.
Sadece sustu.
Çünkü bazen,
aşkın en sessiz hali kabulleniştir.
Bir tebessümle geçtin yanımdan,
ve ben o an anladım:
Unutmak, birini silmek değilmiş,
onunla barışmakmış.
Ama yine de,
rüzgâr o an esince,
bir kıvılcım düştü içime.
Küller arasında saklıymış meğer,
ve evet…
Yine de yandı gönlüm.
5.0
100% (2)