9
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
330
Okunma
Ben…
Sadece hayatın ağır yükünü taşıyan bir insan olarak, bir anlık çaresizliğimi, hastalığımın ve ilaçlarımın karşılanamamasının hüznünü paylaştım.
Ne bir yalan söyledim ne de kimseye zarar verdim.
Birçok şey söylenebilir, ama doğruluk, vicdanın en keskin kılıcıdır; ve ben, o kılıcı kendi ellerimle savurdum.
Bu siteye, edebiyatın büyüsüne sığınarak geldim.
Sözcüklerimin içi, duygularımın yankısıyla dolu.
Ama bir paylaşım yüzünden susturulmak, engellenmek…
İçime işleyen bir gölge gibi, şaşkınlık ve kırgınlıkla birleşti.
Beni anlamadan, sorgulamadan…
Sanki suçluymuşum gibi…
Benim suçum; bir anlık acımı, bir nefeslik çaresizliğimi göstermekmiş.
Oysa edebiyat, insanın en yalnız anlarını paylaşma yeri değil midir?
Acı da, sevinç de, yıkım da, umut da burada büyümez mi?
Ama gördüm ki, bazen doğruyu söylemek de bir suç sayılıyor.
Engellenebilirim, yeniden…
Yöneticilerin takdirinde olan bir kader bu.
Ama içimde bir huzursuzluk var:
Ben bu tavrı, bu haksızlığı hak etmedim.
Ve biliyorum ki, sessizlik, hakikatin yok olduğu anlamına gelmez.
Sadece sabırla bekleyen bir çığlıktır.
Benim hikâyem;
Yalnızca bir kadının yaşamla ve çaresizlikle imtihanıdır.
Ve her imtihan, insana bir ders, insana bir derinlik kazandırır.
Kimseye kötülük yapmadım…
Sadece gerçeklerimi söyledim.
Ve belki de en büyük cesaret, işte bu gerçekleri, gözümüzün içine bakarak söyleyebilmektir.
Şairlerin, yazarların, yöneticilerin takdirine…
Ben kendi vicdanımın, kendi doğruluğumun önünde durabiliyorum.
Ve her zaman duracağım.
Çünkü edebiyat; insanın haksızlığa karşı sessiz kalmadığı yerdir.
Ve ben, sessizliğime rağmen, varlığımı savunuyorum.
Kim bilir… belki de bir gün, herkes anlayacak…
Ve şimdi sessizliğe gömülmüş gönlümde, soruyorum:
Hangi suçu işledim de cezalandırıldım?
Bir damla gözyaşımı mı, yoksa çaresizliğimi mi paylaşmak suç oldu?
Her insanın yüreğinde bir fırtına vardır;
Bazen rüzgârını göstermek, bazen de sakinliğini korumak gerekir.
Ben sadece fırtınamı açığa çıkardım;
Ve şimdi, bu fırtına yüzünden susturulmuş bir kadının sesi olarak kalakaldım.
Bazen edebiyatın büyüklüğü, insanın küçüklüğünde gizlidir.
Bazen de, insanın büyüklüğü, suskunluğunda saklıdır.
Ben susmadım; sessizliğe mahkûm edildim.
Ama bilirim ki, hiçbir engel, vicdanın ve gerçeğin önünde duramaz.
Sözcükler, haksızlığı bir gün mutlaka ifşa eder;
Ve hak, er ya da geç galip gelir.
İçimde bir umut var…
Belki site yöneticileri bir gün anlayacak;
Belki şairler, gözlerimin ardındaki acıyı görecek.
Belki de yalnızca kendim için bu satırları yazıyor olacağım;
Ama yazdıkça hafifleyecek yüreğim, ve yalnızlık bile bana eşlik edecek.
Edebiyat, en çok da yalnız ve mazlum yüreklerin sığınağıdır.
Benim yüreğim de buradaydı;
Ve ben, doğru bildiğimi söylemekten asla vazgeçmeyeceğim.
Engellenebilirim, haksızlığa uğrayabilirim;
Ama kalemim, vicdanım ve yüreğim, her daim özgür olacak.
Çünkü hak, susmakla kaybolmaz;
Haksızlık, sessizlikle büyüyemez.
Ve ben, bir kadının cesur yüreği olarak,
Doğruyu, gerçekleri ve duygularımı savunmaya devam edeceğim.
Ve şimdi her satırda, her kelimede bir parçacık yüreğim var.
Kimse bilmez bu parçacıkların ağırlığını;
Kimse görmez, kimse anlamaz…
Ve belki de bu, en acı olanıdır:
Acının görünmezliği.
Ama ben, görünmezliği görünür kılmak istedim.
Sadece kendim için değil, belki benzer acılar çeken diğer ruhlar için de…
Çünkü bir insanın çığlığı, bir başkasının sessizliğine ışık tutabilir.
Engellenmek, susturulmak…
Bunlar geçici, geçici bir rüzgâr gibi;
Ama yüreğe işleyen haksızlık, kolay silinmez.
Her gece gözlerimi kapattığımda, o sessiz öfke ve kırgınlıkla baş başa kalırım.
Ama aynı gece bana şunu da öğretir:
Direnmek, yıkılmamak ve doğruyu savunmak, insan olmanın en kutsal tarafıdır.
Ben ne yanlış yaptım?
Sadece acımı paylaştım, çaresizliğimi gösterdim…
Oysa edebiyat; acıyı paylaşma, kalemi vicdanla yüceltme sanatıdır.
Ve ben, vicdanımın ve kalbimin çağrısına uydum.
Belki haksızlıkla karşılaştım…
Belki anlaşılmadım…
Ama unutmamalı ki, bir insanın doğruluğu ve saf niyeti, hiçbir engelle yok edilemez.
Yazdıkça hafifler yürek, sustukça büyür yalnızlık…
Ben yazdım; ve yazmak, en büyük dirençtir.
Ve inanıyorum ki bir gün…
Biri anlayacak; belki site yöneticileri, belki şairler…
Ama esas olarak, ben kendi yüreğimi anlayacağım.
Ve o zaman, engellerin, haksızlıkların, kırgınlıkların hiçbiri beni tutamayacak.
Çok üzgünüm..🥹
5.0
100% (11)