13
Yorum
44
Beğeni
5,0
Puan
568
Okunma
hayat
mucizevı bir sancıyla tekmeliyor göğü
kuşlar, dilimin ucuna konuyor
sokaklar bağırıyor yüzüme
hayaller kuruyorum
çıplak, nazenin,
ince uçlu
bir gece
avucuma saksılar bıraktı Annem
gurbet en serkeç harita
visal ise en suskun öykü
saçlarımdan sular sızdı
toprak tanıdı nice beyaz haneleri
an, terli bir ceriha gibi
gölgelere şiveyle aktı
nehrin lacivert kirpiklerini
pervana edasıyla okşadım
hüzün içen güllerin
yırtık dallarında muhabbet ediyorum geceyle
kalabalığın gözleri
birer gereksiz ziynet
rüzgâr, harfleri buğulu yuvarlıyor
parmak uçlarımda cümle arıyorum
kül kokan yurdumda
yarası kırık ağaçlar
mor bir sızıyla dayanır omzuma
aynaları kandırırım bazen
sükût koluma girer
çehrem naz eder zamana
sonra kapı açılır
seyelan
ağzında eski şevkle
türkümü susturur
kuşları kovalar dilimden
Annem
diri bir kıyamete susar
eteğimde birikir lacivert
sonsuzluğu içerim
göğsüm
ay menzilli atar
ve dünya
yalınayak kavrulur ayaklarımda
bir yerlere yağmur düşer
ışıklar söner
herkes
kendi uykusunda arar düşünü
ak atlar geçerken kızıl perdelikten
hâlâ bir çocuğum
el sallamayın pencereme
almayın yolları ayaklarımdan
uykum yok benim
....
5.0
100% (15)