20
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
3120
Okunma
Daha çatlamadan kendisi
Adımı bağışladım bir gün doğacak çocuğuna…
Elimde derin küçük bir saksıya yağmur bakışlarımı doldurdun
Yüzünü çevirip güneşe dinlendiğinde çarp beni avuç avuç yüzüne
Ve dinle eskisi gibi hala güzel
Yağmurlarımı
Kendimi hiç aramadan bulduğum duvarına asılı kaldı ruhum
Seninle ıslandığım anlara boşuna dolmayacak sularım
Yüreğinin kıyısına oturup uzaklara ağlayacağım sevdiğim
İçime ıslık çalan hayalinden düşeceğim hep yaşama
Kimse çalmasın kapımı aşka ölümlüyüm.
Kırılmışsa rüzgarın savurduğu incecik dal avuçlarınla onarırım
Ve zaman kanamışsa en adi yerinden gölgene çivilerim kendimi
Bütün yüzler paslanırken çıkıp gidemediğim sığınak olursun
Dün bütün kuşlar ağladı /kanatsız kaldım sevdiğim
Bak görüyor musun darağacına astım aynalarda gülüşümü
Beni kimse bilmesin…
Hiçbir şey avutmuyorken masum günahlarımı
Gözümün çizgisinde duran çocukları izliyorum sessizce
Ölüyorum sevgilim sana baktıkça
Yalnızlığın sesiyle büyüyüp yetim sabahlara kımıldanıyorum
Sensiz ilk uyanışımın teninde kan çığlıkları
Anne sol yanım tutmuyor
Parmaklarımı neden hissedemiyorum
Sende biliyorsun kendime yeniden başlayamayacağım
Gizlenip bir ağacın gölgesine içimde deli seslerle oynaşacağım
Sahi akıllı olmaktan iyidir derler deli olmak
Anne ben kimim
Sevdiğimin mırıldandığı odaya taşıyın bedenimi
Ve ıslak kumlarla örtün üzerimi
Derinlere bileneceğim.
Ahh esmer düşlerim
Yüzüne düşmesin solgunluk
İnan her şey birbirinin aynı
Sana güneşimi
bir de adımı verdim
Lahzalarına kazı ruhumu
Beni hiç unutma
Anne
Ben ölürken ağladığımı görme
5.0
100% (13)