0
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
246
Okunma

sabah seherinde teyemmümden sonra uyandı toprak.
güneş doğmadı o gün,
kan kırmızısına boyanmış deniz
usulca çekildi kıyıdan,
kıyıda bekleyenler vardı olacaklardan habersiz
onlar ölümü avuçlarında tutuyorlardı
-
süngüler gökyüzünü doğruydu şehadete gidişini anlatır gibi,
bir çocuk sıkıca tutuyordu tüfeğini düşmesin diye
tüfeği şehit düşen babasından bile ağırdı,
babası, bir gün önce yanında düşmüştü toprağa.
-
rüzgar, barut ve yanık kokusu taşıyordu her yerden
biri bağırdı uzaklarda su diyordu su.
ama su yoktu.
kurumuş dudaklara tek bir damla bile değmedi,
kan, kurşun ve toprak vardı,
birde titrek dudaklardan eksilmeyen dua…
-
tarlalarda büyüyemeyen başaklar gibiydiler
o kınalı kuzular, bir bir düşüyordu toprağa.
birisi titreyen elleriyle cebinden mektubunu çıkardı,
annesine yazdığı son sözdü belkide
ben buradayım anne çanakkale de.
vatanın göğsünde bir nefer oldum…
sizler nefes alasınız diye bizler nefessiz kalıyoruz
bunu sakın unutmayın.
-
o sırada top sesleri iyice çıldırmıştı önce dağlara çarptı
sonra rastgele ye döndü
ardından bütün öfkesini denize kustu,
ama onlar bir an bile susmadılar.
kırılan kemiklerin acısı bile bastıramadı adımlarını,
bir adım daha attılar, bir adım daha ileri,
artık geri dönmek, ölümden de ağırdı.
-
geceler, kan içinde kıvranıyordu
mevzilerde gözleri kapananlar her an artıyordu
onlar ölmeden önce en son yıldızları gördüler.
son bir kez baktılar yıldızlara.
yıldızlar tanıktı olanlara
o gün en çok gökyüzü ağladı.
-
o sabah,güneş yeniden doğduğunda
deniz renk değiştirmişti simsiyahtı dalgalar
al kırmızı oluyordu kırıldıkça
bu gün doğan güneş bir başkaydı ve kararlıydı
bir milletin kanla yazdığı o gündü bugün
-
conk bayırı’nda yankılandı o emir...
ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum
ve 57. alay, tereddüt bile etmeden ileri doğru yürüdü
hemde geri dönmemek üzere yürüdüler,
her biri, toprağa adını kanları ve canlarıyla yazdılar.
kınalı kuzuların her biri analarının dualarıyla gelmişlerdi
şimdi vatanın bağrında açan çiçekler gibi.
-
çanakkale geçilmedi,
çanakkale unutulmadı,
çanakkale, toprağın altındaki isimlerle
bugün bile o günleri yaşıyor…
-
ve biz, her adımımızda onların izlerinde yürüyoruz
bastıkları yerleri, düştükleri yerleri öperek yaşıyoruz...
*
Mehmet Demir
17325