8
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
730
Okunma

Bir hikayesi yok bu şiirin
Yeterki, kalbimin kırılması
İçimdeki bu yoğun hüzün
Yetim gönlümdeki kırılmış canlar
Batışı gözlerime, sonra kanlar
Sevmekten anlamayan gaddar bir sendin !
Sen gönlümde, gözlerimde sıcak damlam
Damlasın ruhumun en derinine
Bir kırılmış dalın çizdiği, çizdikçe
Cızırdayan acılarımın sesi / sin !
Haydi bir daha bağır öfkeli kuş !
Ebabiller verecek ellerinde, ellerine bir baykuş
Karşıda dut ağacı, dökülse de yaprağı
O parlak yağmur tanecikleriyle
Gülümsedi yüreğimdeki ezen, ezilen yere !
Yetim bir acıydı gelip çöreklenen o sese
Gülümsemek bile yetmedi çocuk kalbimin kırığına
Bu akşam ateşler saçıyor, gökler yıldızlar ile
Üzerime üzerime... ağlamak istiyor gözlerim
Lakin susuyor... susturuyor içimdeki öfke !
Akşam, karanlığını yüreğime batırıyor
Gözlerim ıslak değilse de , içimde pınarlar kaynıyor
Uykusuz gecelerim bir karanlığa daha
Merhaba diyor
Sus kalbim, ağlama artık her tutarsız haline
Bir güneş doğsa da bu akşam, ışıklar donatsın
Şu içimdeki acı sokakların tüm köşesine
’ Sen’ diye tutmasaydım karanlığın ellerinden
Simsiyah akşamlar daha da siyaha boyardı
Alnımda alınyazı denen bu uçurumu
’’ Biraz Kül Biraz Duman ’
’ O benim işte ’
Günay Koçak
24. 12. 2023
5.0
100% (17)