2
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
992
Okunma

Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.
-Albert Einstein
Çoğunluğun alkışlamasına aldanmayın. Bu alkış pek nadiren dürüst ve meşru yollardan kazanılır. Kaç kişinin değil, kimlerin alkışladığı önemlidir.
-Immanuel Kant, Eğitim Üzerine
Öyle yalanlar var ki onlardan ağızdan çok kulaklar sorumludur.
-Amin Maalouf, Afrikalı Leo
seni küçük şaka, seni gözyaşı çantası
düşündüğün oluyor mu hiç gün sona erdiğinde;
dudak tiryakileri gibi içine çekmeden
bir insanı söndürüp yenisini yakıyordun ağzında
yazdığın o korkunç kitap ne çok okunmuştu
alay ediyordunuz sorusu olanların yalnızlıklarıyla
güneşin kovulduğu merhametsiz zamanlar
hayallere yer açarken sonsuz vedaya yakalananlar
ve yaşama izinleri iptal edilenlerin yürüyüşü
bak hepsi duruyor orada taş ölüleri olarak
ah, nasıl da gürültülüydü sessizliğin
eline iliştirilmiş bir çölle dolaşıyordun
bir tek kuş bile uçmazdı içindeki ağaçsız dağlarda
gittiğin her yere seninle gelirdi itaatkârlığın
sahiplerin “masumiyeti” ortadan ikiye böldüklerinde
görünmez olanlarla aynı gemiye binmiştin
sırtını dönmüştün yürüyüşçülerden akan kana
ne çoktunuz düş ve barış karşıtları olarak
ve bu ülke, aşık olma hakkını kullanamamış olan
bir zamanlar sevgili ülkem derken
artık ondan “bu ülke” diye söz ettiğim
sevgisizliğin tozlu ülkesi;
örgütlü kötülüğün ele geçirdiği
ne çoktunuz siz karanlığı başlatmaktan gelenler
siz ki aslında bir uğultu bile etmezdiniz
küçük bir şakasın sen körleşmenin merkezinde
zalimin tahta çıkışı için atılmış oy’uncak
katiller geçidi sırasında ayağa kalkıp iliklediğin o düğme
biri deli gibi alkışlamıştı “ya sev ya terk et” diye bağıranı
o sendin, sen, yani aldatılmış büyük çoğunluk
hatırla, tüylerin nasıl da diken diken olmuştu sevinçten
zincire vurup götürdüklerinde sizden olmayanları
o sendin, iliklerine kadar kuşatılmış, kodlanmış
üstünde unutma yöntemleri denenen
kullanıldıktan sonra artık çağrılmayacak olan
zaman geçti işte, o çözümsüz yerdesin
gün sona erdiğinde ellerin uyuşmaya başlıyor çölden
adresini buluyor boğazını sıktığın savunmasız çağ
itiyor seni hafızanın uçurumundan
insan kavramından kovuluyorsun
sığındığın sözcükler yok, yüzün bakışlar ölüsü
bir düşünceyi söndürüp yenisini yakıyorsun kafanda
göğsüne iniyor o şey, yerleşiyor ve acıtıyor “sen olmak”
5.0
100% (2)