4
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1351
Okunma

siz karşı taraftakiler
köleler evreninin başını tutanlar
hepiniz aldanışın bekçiliğini yapıyorsunuz
bilir bunu kumdan yapılmış bir çocuk bile
düşleri sular altında kalmış bir kadın
şu dilsiz dağlar, rüzgarsız ağaçlar
yaban otlarına yenik düşmüş tarlalar
bir gün gelip insan olma hayalini kuran
olamayınca gövdesindeki büyük boşluğa bakıp
ağlayan korkuluklar bile bilir bunu
taşların söyleşisinden çıkmıştır bu bilgi
evren insanlarla konuşur ey karşı taraftakiler
duymaz büyük çoğunluk
kulakları karanlık ormanıyla kaplı
ağızlarının içi kılıç
yanlarında taşırlar kötü niyet yılanını
yılanınız ne kadar da gösterişli
siz, nasıl da
mutlusunuz insanlığın karşı tarafında
kanatlarınız kutsal ve pahalı
kaça aldınız cennete uçuş fikrini
dünyanız eşitsizlik canavarı
içiniz donuk, elleriniz buz kıtası
hiç sevmediniz düşleri halka eşit dağıtanları
secdenin kalesinde kendinizden geçtiniz;
sahibinize itaatin büyüsünden çıldırmışçasına
oysa bir ağlamak duruyordu masanın üzerinde
dönüp bakmadınız!
dönüp bakmadınız!
ne büyük yalanmış “inanca adanmak”
siz, karşı taraftakiler
ölüler evreninin başını tutanlar
hepiniz ırmağı bulandıranların oyuncaklarısınız
görür bunu çamurdan yapılmış bir heykel bile
ateşe verdiniz bütün güzel melodileri
yine de durmadı anlamın yükselişi
boşluklar boşluğunda bile durmadı
taşların söyleşisinden çıkmıştır yükselişin bilgisi
5.0
100% (12)