5
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
2264
Okunma

ben ateş aramıyorum, bir kıvılcımın
geçmişini arıyorum
kumruların gözlerindeki kül bulutu
uzaktaki kin ve iz adacıkları
birleşip şehirden ayrılmış bir evi gösterdiler bana
düş orucunda kalmış bir ülke açtı kapıyı
sabaha kadar çalışan taşlar korosu
koltuğundan kalkmayan buz çölü
karşımda duruyordu dağınık olgu
ateş aramıyorum dedim hepsine
ateşin değdiği her yer hissizlik kanseri
reddedilen el felcin merkezidir
adalet diye bağıran el incinmiş bir vatanın sabrı
susmuyor sırtımdaki iyimser çentik
dibe vurmalar vadisindeki yankı taşıyıcısı
kimse ölmemiş gibi ışıkları yanan şu mutlular salonu
içinde his olmayan kemiksi bilgi
harabeler içindedir hafıza pazarı
bir kıvılcımın geçmişine inanmayan kim varsa
cesarete saygı duymayan kim varsa işte onu
onu arıyorum soruların kırılışını teslim etmek için
aşağıdan çekiç ve çivi sesleri gelirken
yukarı doğru bakan oyuncak kökeni arıyorum
bilsin, insan gökyüzünün hiçbir şeyi değildir
ilgisizliğin panolarını onarıyor veda işçileri
ey giz! yüzüne yapıştırılmış suçlamayı temizle
eylem; düş dokumacılarının melodiler çarşısına inişidir
bilsin istiyorum yerdeki yangına sağır olanlar
bilsin, seslerin lideridir bulanık hüzünler şöleni
silgiler kentinden gelen ceza bildiricileri
ve kime sarılacağını bilememe duygusu
birleşip öykülerden çıkarılmış bir evi gösterdiler bana
yamaçları olmayan uzaktaki bir ülke açtı kapıyı
unutmam için çıkmaz sokaklar koydular önüme
bilsin, ben çıkmaz sokakları değil
çıkmaz sokakların geçmişini arıyorum
(21 Haziran 2017)
5.0
100% (9)