6
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
639
Okunma

(“yapayalnızım ama bir şehre yürüyen ordu gibiyim” Sartre, Bulantı)
çağının kenarına oturmuş bekliyor bir şair
bekleyişi yontuyor düşsel çakısıyla
yüzü; sessizlik ve susmak adında
haykırışa kıyısı olan iki kentin düşüşü
çiçeklerden sözcükler topluyor
hiç hayal bırakmadıkları için dünyada
bir kadın geçiyor şairin yanından
hüznün kökenini araştırıyor gözleri kadının
dudaklarında damlayan dikkatsizlik
soruyor terkedilmiş bedeniyle:
ben kimin ölüsüyüm?
“hafızanın ölüsüsün”
diye cevap veriyor olasılık uzmanı
hafıza: kasten aç bırakılmış köpekler sürüsü
“kadın”, “çiçeklerden toplanmış sözcükler”
ve “bekleyişi yontan şair”
toplandılar ıstıraptan sorumlu bölgede
imla hatalarını taşıyan gemilerin geçişini izliyorlar
sırtında seslerin zindanı ve ağırlık sanatı
denizin uyanışını çiziyor şair düşsel fırçasıyla
dalgaların kıyıları dövüşündeki duygu tanecikleri
duyulmuyor elle çizilmiş adamların gürültüsünden
çağının kenarına oturmuş bekliyor şair
taşlara konuşmayı öğretiyor bulanık sular içinde
sarılacak insan bırakmadıkları için dünyada
5.0
100% (6)