Bu ülkede Anadolu insanı çalışıyor ki bir avuç mutlu azınlığı doyurabilsin, değil mi Hükmü abi?
Diye sordum bugün kıymetli dostum Naci Gülbende.
Kusura bakma ama bunu siz istiyorsunuz, deyiverdi.
Biz neden isteyelim abi, onlar düzeni bu şekilde kurmuşlar.
Bunu külahıma anlat olum.
Siz siz olsanız, değil bahsettiğin şahıslar, dünyanın süper gücü olan Amerika bile size bir şey yapamaz.
Mesela ne yapmamız lazım?
Öncelikle arada tek tek bağırmayı bırakın.
Sonra topyekûn bir şekilde bir dakika olsa bile durup düşünün, bizler bu halde iken onlar neden şatafat içerisinde?
Sorun bu soruyu lütfen kendinize.
Benim babamın ömrü ahırda geçerken, babamı ve beni sömürenler yatlar ve katlarda nasıl yaşıyorlar?
Yüce Yaratıcı bizi sevmiyor da onları mı seviyor, yoksa bizim akılsızlığımız sayesinde mi bu haldeler?
İnanın bana, bunu sorduğunuz ve sorduğumuz gün kurtuluruz.
Yoksa torunlarımıza kadar sömürecek, kendileri yaşayacak, bizleri de şimdi olduğu gibi ezecekler!...
Gibi ezici cümleler döküldü dudağından.
Bir dal sigaranın 4 lira olduğu bu zamanda, paraya kıyıp bir dal ona uzattım, bir dal da acımı dindirmek için kendim yaktım.
Bak dedi evlat.
Tarla senin, tohum senin, tütün senindi bir zamanlar.
Dede baban tütün eker, kendi ülkenin sigara fabrikaları da bunu işler satardı. Şimdi var mı?
Olmaz mı abisi, içtiğim sigarayı biz üretiyoruz dedim, kendimi eşekliğe vurarak.
Önden mi, arkadan mı üretiyorsunuz?
O kadarını bilmem ben, benim adım Bilmez’dir dostum!
Başladı sövmeye, benim sövdüğüm gibi hak edene.
Plağı değiştirip lafı farklı yerlere çektim. Ama dediklerinde yüzde bin yediyüz haklısın diyerek.
Önce selavat çekti, sonra bir Fatiha, üç te Kulhuvallah okudu.
Bu ne nane, bu ne turşu?
Az evel sövdün, abdest gitti, şimdi de dua okuyorsun.
Senin duan kabul olmaz arkadaş.
Niye, sizinki oluyo da benimkisi olmuyo mu yeğen?
Kahkayı patlattıktan sonra, biz biat ederek itaat ediyoruz, bu yüzden bizimkisi oluyor abi.
Sen etmediğin için seninkisi sayılmıyor.
Devam edin.
Ebenizin örekçesini göreceğiniz günler yakın.
Filmin sonunda Hürrem Sultan sarayda dans ederken, senin anan Saray Sineması’nda tezekle poz verecek.
Yaz bunu bir kenara diyerek çayını bile bitirmeden çekip gitti.
Kaç saattir düşünüyorum da, adam haklı.
Benim anam acılar içerisinde geçen bir ömür sürerken, mutlu azınlığın annesi konken partilerinde karo as çekip gününü gün etti.
Ve ben bunu gördüğüm halde ağzımı dahi açmadım.
Yetmedi, gördüğüm yerde önünde eğilerek kendimi ona karşı ezip büzdüm.
Suç onlarda değil, bendeymiş deyip, bundan sonraki hayatımı Naci abinin dediği gibi sorgulamakla geçireceğime and içtim.
Yaşasın insanlık, yaşasın toplum, yaşasın ezilmişler!
Sürünsün ve kahrolsun yeryüzünde yaşayan insanları bu hale getiren ve sömürerek saltanat süren herkes diyerek.
Saygı ve sevgilerimle.