0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
326
Okunma
MERHABA NAZMİ DAYI
Nasılsın, iyi misin kurban?
İyi değilim deme sakın.
Sorununu biliyorum ve senin için üzülüyorum ama seçenlerin sorumsuzluğu yüzünden, seçilenlerin yaşadığı, seçenlerin ise süründüğü bir ülke haline bizi sen ve senin gibi düşünenler getirdiler.
Kafanın ne kadar bozuk olduğuna şahidim.
Bu yüzden de üzerine gelmeyeceğim.
Bunu da senin için değil, atanmayı beklerken üç yıldır bu yılı da heba olan güzel kızımız Fatma Nur için yapacağım.
Bir gün olsun akl edip düşündün mü hiç?
Seçen senken, hayatına garanti altına alan neden onlar diye?
Eminim ki aklına dahi gelmemiştir.
Çünkü son yıllarda düşünme organı iflas eden bir toplum yaratıldığı için düş yetisi yerini oturma organına bıraktı.
Gözlerini şaşı ederek “Bu işler 50 yıldır var,” diyerek bana laf yetiştirmeye kalkma hemen.
Var olduğunu ben de biliyorum.
Ancak, kimin dur demesi gerektiğini bilmeyenlerdensin sen!
Bunun içinde ne kara bahtın döndü zifiri karanlıktan şafağa, ne kızın Fatma okuyup bileğinin hakkıyla geliyor bir yerlere, ne de oğlun Mustafa umutla bakabiliyor yarınlara.
Dikkat ederek dinlersen beni, çocukları başta olmak üzere akrabaları, yakınları ve damatları, senin sayende nasıl iş ve ekmek sahibi olduklarını net olarak görürsün.
Ama sen bunu görmek yerine, “Derdim başımdan aşkın ve feleğe isyan ediyorum,” diyerek suçu da kader ve nasibe atarak dolanıp duruyorsun deli koyun gibi.
Yapma!
Yapma, sevgili dostum…
Aklını başına al ve benim gibilerin gördüklerini sen de lütfen gör.
Sonra da sor seçtiklerine, yani senin helal reyinle seçilen ama seni bay etmesi gerekirken kendini bay edenlere, neden böylesiniz diye…
Derlerse, “Eskiden beridir bu şekilde işliyor düzen,”
O zaman onlara aynen şöyle söyle: BU DÜZEN SONSUZA DEK SEÇENİ EZEREK SEÇİLENİ UÇURMAYA DEVAM MI EDECEK?
Böyle bir şey olamaz…
Adlarına gâvur dediklerinizde bile yokken böyle bir uygulama, sizin gibi dini bütün insanlarda nasıl olur?
Kendinize gelin ve kendinizden çok bu ülkenin insanlarını düşünerek hareket edin ki neslimiz kurtulsun.
Aklımda iken, cemaat ve tarikatlar başta olmak üzere diğer oluşumların başındaki insanların hayatlarına bir de senin sürmeye çalıştığın hayata bak Nazmi dayı…
Bak ta onları da sorgula kurban!
Bu değirmenin suyu neden hep size doğru akıyor, ezilen biz iken neden buğday size düşüyor da arpa hep bize?
Yazdıklarımı okurken, “Karşında eşek mi var ulan sıpa,” diye bana diklenme, dikleneceğin ve bu sözü söyleyeceğin adres bellidir.
Ama sen yine de kimseyi üzmeden, utandırmadan ve germeden usulca sorarak kanayan bu yaraya merhem ol.
“Ekmek ve namusla oynayan, bu ikisiyle sınanmadan ölmez,” derdi rahmetli babam.
Bu güzel söz de aklında olsun.
Belki yeri geldiğinde sorarsın, senin çocuklarının emeklerini heba edip kendi çocuğunu ayrıcalıklıymış gibi bu ülkenin en tepe noktasına torpille iş sahibi edip, mikrofonda da garip gurebanın yanında olduğunu beyan eden beylere…
Seni seviyorum, hoşça kal Nazmi dayı.
5.0
100% (1)