Aydınlık bir çağda değil miyiz Rafet, neden bu karanlık?
Niçin oynuyorlar ülkemizle?
Kime ne zararı var aydınlığın?
Medeni yaşamak varken, bedeviliğe özentiyi neden duyarız?
Korkma!
Sarhoş değilim, aklım başımda.
Sadece nedenini öğrenmek istiyorum, o da bilmediğim için(!)
Benim adım Bilmez, sen bu soruyu ayıya kaval çaldıranlara sor deme Loooo...
Onlar ve atların eşeklerin ardına bağlanmasına göz yumanlar değil midir bu halde olmamıza sebep deyince başladı anlatmaya sevgili dostum Rafet!
Öyle bir zamandayız ki; insanoğlu Haydar eğri zamanda doğru yerde durmuyor,
sorumluluk nedir bilmiyor.
Ekmiyor,
Biçmiyor,
Kafa yormuyor.
Anlatmıyor mesela devenin dişi olmadığını, cahilliğinde boğulan ama kendisini bilge sanan örkeni seyip çağa ile yaşını başını almış, ömrü boyunca bir kitap dahi okumamış Hıştuya!
Bunların olduğu yerde aydınlık olur mu kirvem?
Boğmaz mı insanı eline geçtiğinde kara yılan.
Krallıkları için karanlıktan hoşlananlar da böyledir işte.
Seni karanlıkta bırakacak ki; kendisi aydınlığı yaşasın.
İyi de o yine yaşasın istediği gibi, bizden ne istiyor?
Uyanırsan ayakbağı olacağını düşünüyor öküz...
Bu yüzden istiyor ki sığırlar hep aynı yerde otlansın, dedi.
Saate baktım, gece yarısını çoktan devirmişti.
Yoksa iki soğuk bira ısmarlar, içine attığı çok şeyi dökerdim kaleme, benim için akıl küpü ve öngörüleri ile değerli olan kisvetini gördüğüm zaman mutlu ve mesut olduğum dostuma!
Aklınızı başınıza alın ve aydınlık ile karanlığın bir olmadığına inanarak ve inandırarak yaşamaya bakın canlar.
Size bu konuda diyeceğim öz cümle şudur:
Adlarına Gâvur dediğiniz adamlar bir şey yaparken toplumun tümünü düşünerek yaparlar.
Bizim gibi sadece kendilerini düşünerek değil.
Bu yüzden bizden 100 yıl ilerdeler ve aydınlık içerisinde yüzüyorlar,
Karnımız doyunca göbeğimizi kaşırken biz!
Saygı ve sevgilerimle.