KAMİL AMCA
Bir koca yürekti Kâmil amca…
İnsanlıktan nasibini almış asi bir küheylan gibi koca bir yürek!
Çok severdim kendisini. Doğru, dürüst, temiz bir insandı.
Ancak, iyi olduğu kadar da asabi birisiydi.
Kâh camide imama başkaldırırken görürdüm onu, kâh kendisini sorgulamaya gelen polislere kafa tutarken!...
Yaşı 80 i çoktan aşmıştı. Dizleri tutmadığı içinde baston kullanırdı.
Kolay kolay herkesle dostluk kurmazdı, şen şakrak deli dolu olan Kâmil amca!
İki ortak paydamız vardı onunla.
Bunlardan birisi Atatürk sevdamız, ikincisi de benimde onun gibi oluşuydu.
İkimizde aynı kafadaydık anlayacağınız.
Bu yüzden çok rahat anlaşırdık.
Canı sıkıldığında dükkânıma gelir huzur bulurdu.
O anlatırdı bende bir bir kafama not ederdim söylediklerini.
Allah rahmet eylesin…
Günlerden bir gün yanıma uğramıştı yine
Uğramıştı ama yağmur yağdığı için ıslanmıştı.
Islanan ceketini çıkartıp yanan sobanın yanına oturdu.
Kâmil amca hoş geldin.
Hoş gelmedim dedi.
Hayırdır emmi?
Az evvel haberleri dinledim yeğen!...
Canım çok sıkıldı dedi.
Ne oldu ki?
Çırtenin birisi çıkmış Ulusal eğemenliğe laf ediyordu.
’’Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir." Öküz!!! dedim ama duymadı.
Egemenlik yoksa özgürlük de, eşitlik de, adalet de yoktur.
Bunların olmadığı ülkelerde de insanlık yoktur, Diktatörlük vardır.
Diktatörlükle yönetilen ülkelerde de zulüm vardır, baskı vardır, dayatma vardır.
Bunu neden anlamıyor insanlar?
Yırtık torda balık durmaz diyen sendin.
Ben nerden bileyim dertlerinin ne olduğu Kâmil amca!?
Deyince güldü rahmetli.
Ardından da,’’Kendi onuruna sahip çıkamayan başkasının onurunu kurtaramaz’’ yeğen!...
Kalıbı küçük insanları büyük kalıplarla şımarttık.
Bu yüzden geliyor başımıza tüm bunlar, bu yüzden yeğen, dedi ve tütün tabağasını açtı.
Bitane kendisine sardı birde bana.
Çaylarımızı yudumluyor sigaralarımızı derin derin çekiyorduk.
Ordan burdan laflarken söz dönüp dolaşıp siyasete gelmişti ki; Mamoş emmi girdi içeriye.
Mamoş emmiyi de severdi ama Mamoş emminin lafları Kâmil amcaya dokunurdu biraz.
Allah ona da rahmet eylesin.
Beynel minel bir filozoftu.
Ne söylersen söyle hiç düşünmeden cevabı anında yapıştırırdı karşısındakine.
Selamun aleyküm.
Ve aleyküme selam faslı bittikten sonra sordu Mamoş emmiye Kâmil amca
Nerden geliyorsun Mamoş?
Maaşımı almaya gittim, ordan geliyorum Kâmil efendi.
Ne kadar alıyorsun?
310 lira!
Maşallah iyi alıyorsun dedi.
Bunu duyan Mamoş emmi orada güzel bir şey söyledi ama burada yazılmaz.
Güldük, güldük, güldük söylediğine.
Hem de doyasıya valla.
Ama Kâmil amca kaşlarını çattı sonra.
Ve sordu:
Ne olacak bu halimiz Mamoş!?
‘’Maaşlar aşağı düştükçe sıvı yağ yukarı çıkıyor’’ Kamil amca
Yapacak birşey yok, çekeceğiz deyince aynen şöyle demişti rahmetli.
Azrail konarsa göksün düzüne, çare bulamazsın ölüme.
Göz göz olan yaralar var bizde Mamoş!
Hade biz idare edelim aldığımızla, peki bizden sonrakiler ne olacak?
Kızdırmak için önce ben girdim devreye emeklilerimizi.
Allah’tan korkun, bir buzdolabı şimdiye kadar bu fiyattı şimdi bu fiyat olmuş beyler daha ne istiyorsunuz?
Dedim ya laf ustasıdır Mamoş emmi!
İsterse bedava yapsın alacak para nerde?
Para çok Mamoş emmi, para çok dedim ama demez olaydım.)))
Akp gelmeden 2 kab içli köfteyi of demeden yerdim.
Şimdi tam tabağın yarısını ancak bulabiliyorum.
Bırak yemeği, su parası az gelsin diye başımı haftada bi defa ancak yıkıyorum dedi.
Hiç yalan atma Mamoş emmi
O iş su parasından değil, senin daha pilin bitmiş nedeceksin yıkanmayı?
Sen çok olmaya başladın yeğen
Hele çay söyle.
Çaycımızın adı Aslan idi
Aslan çay ver bize, Çay ver diyerek çayları istedim.
Aslan çayları getirince, onun sözü olan ‘’ iki tane çayım var Aslan gibi dayım var diyerek Mamoş emmiyi gösterdim.
Kâmil amca kahkaha atarken, Mamoş emmide ,’’Geldi Talip para kayıp. Hani derlerdi sizinkiler sözüne sahip diyerek bizleri güldürmüştü.
Tabi burası daha farklı. Ben radara düşmemek için lafın tamamını söyleyemiyorum onlar gibi)))
İsmi düzeltin, sizinkilerin yerine de Müslümandır ekleyin
Çıkar meydana ne olduğu))
Allah ikisine de rahmetler eylesin.
Akşam akşam nerden hatırladın?
Bu akşam 20 yıl birlikte yaşadığımız mahalleye uğradım.
İkisinden de diğerlerinden de eser yoktu.
Bende unutulmasınlar diye dile getirdim.
İyi geceler gençler...
Hep aynı arkadaşlarınıza takılmayın.
Arada da olsa büyük insanların yanında oturarak onlarla konuşun, konuşturun!.
Size çok şey katacaklardır diyor, saygılar sevgiler sunuyorum.