seksen beş yaşında yüzünde panzerin tekerlek izi sıcak asfalta yapışan et ve kan trafiğe kapalı alanda bir mezroyla ölçülen vicdan güvenliğin olmadığı yerde güvenlikten sorumlu memur ve marketten bi koşu alıp getirdiği battal boy çöp poşeti bir vatandaşın üstünden istifini bozmadan geçip gidince panzer kamuoyuna kapalı hayat saadet döneminin efkãrıumumiyesi yani burda sessizce devam eder
pakize’nin kemiklerinden ayrılan uzuvlarına bir de eline uzatılan naylon poşete bakar hasret ağlaya ağlaya doldurur içine bozuk türkçesiyle örgülü saçlarını, oymalı tülbentini kemerli burnunu, kınalı ellerini bakmaya doyumsuz açık giden gözlerini ayağından fırlayan ayakkabının tekini ah ah! seksen beş senesini pakize’nin acı dolu hatıralarıyla kırık dökük toplayıp yerden doldurur hepsini içine yanık sesiyle kardeşi hasret "derdo derdo! no çu derdo gırano!" der -meso pakiza’mın meso!-
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sene ikibin onsekiz Hiçbir şey değişmez mi ? Nasıl hala çıldır mıyor insan Anlaya bilmiş değilim. Zulüm sanki belirli ırklara, kültürlere Ve renklere reva hep Ya sebır Selamlar
Bazen isyan edesim geliyor sonra diyorum ki sus aklını bin parçaya bölüp Otuttur ağzının dibine.
Sevgili Gule Öyle güzel bi yazım tarzın var ki hayran kalmamak gözde değil Okurken büyülü bi diyarda geziyor görüntü alıcım. Bitince bendeki alıcı sana ait yazım ya da şiirine geçiş yapıyor. Öylesin bende sürekli sürekli okunmak istenen.
Sitede özellikle kadınlar saglam yazıyor tabi kadın aklı fena. Kendi cinslerimden korktuğum kadar bişeyden korkmam neyse Konu sarkmasın ¿ bu kadar iyi yazan birini neden es geçiyorlar merak ettim.
Acaba 1.kiskanclik kabil in habil i öldürmesi Ki kötülüğün başlamasının ilk anahtarı diye düşünürüm.
2.kibircilik ki şeytanın en sevdiği günah. Kibir insanın dışını yaşlandirir .
3. It ego benliği açıklama yaparsan buna sutlanirim bu kalksın. 4.Yalakalik buda kalsın fena şeyler yazarım kesin. 5.Siteyi şiir dışında her tür amaç hatta iftira için kullananlar. 😡
Gule inzivam formunda yazdigin bi yaziya '' sen hep yaz kimse okumasa bile ben okurum'' Nefisti yorumu sen yaz biz hep okuyup gezintiye çıkalım büyülü diyarlara.
Çok öptüm çok. Bin sevgi gülücük kuslarimla. ❤ Ve seviyorum çok seni.
bu içtenliğine ne kadar teşekkür etsem azdır gülüm... inan bana yorum sayısına hiç bakmıyorum pek de üstünde durmuyorum bu meselelerin, bir kişinin varlığı bile yetiyor bana...zaten yalnız ve kendi iç dünyasında yaşayan biri olduğum için heralde hiç yorum almasaydım bile; yine kendi yolumda, kendi bildiğim doğrularım ve gerçeklerimle ; tökezleye tökezleye de olsa yürürdüm...
duvardaki yazıların serüveni de böyle başladı zaten...kendi kendime konuşurken bir de baktım yalnız değilim, sesime ses verenler var...başlarda hatta bu durum beni rahatsız bile etmişti.. bazı günler 'beni kendi halime bıraksalar keşke, kendi çapımda takılıyorum, ben duvarla konuşuyorum sadece' diye içimden geçirdiğim günler oluyordu bazen...
ama şimdi o sesler kurşun gibi duvarı deldi geçti artık, darmaduman etti ve beni de o karanlık zulamdan, kabuğumdan çıkardı...eskiden her şeyi siyah görürken şimdi bu seslerin sayesinde ışığı, aydınlığı da görüyorum...eskiden yerin altında, tünelde nefes alırken, şimdi toprakta açan bir tomurcuk gibi yeryüzündeki sesleri de kucaklıyorum...öyle ki şimdi kimse konuşmasa bu sefer de bu sessizlik için içerleyeceğim...o boyutlara geldik...yani önüme ördüğüm bu duvarın sayesinde ne mutlu bana ki böyle güzel insanlar tanıdım...
inan ki bu övgülere değer miyim bilmiyorum...ve bana kalırsa bu senin yüreğinin güzelliğindendir..ben ki kendimi zerre kadar önemsemem, ciddiye almam öyle...ama hayatı, insanları sorgularım..nerde bi haksızlık, nerde bir ezilen varsa o yaraya dokunurum...
yorgun günüme güzellik düşürdün, kuş gibi gelip yanağıma gülücük kondurdun...
çok ama çoook teşekkür ediyorum...böyle güzel kal hep...
bu içtenliğine ne kadar teşekkür etsem azdır gülüm... inan bana yorum sayısına hiç bakmıyorum pek de üstünde durmuyorum bu meselelerin, bir kişinin varlığı bile yetiyor bana...zaten yalnız ve kendi iç dünyasında yaşayan biri olduğum için heralde hiç yorum almasaydım bile; yine kendi yolumda, kendi bildiğim doğrularım ve gerçeklerimle ; tökezleye tökezleye de olsa yürürdüm...
duvardaki yazıların serüveni de böyle başladı zaten...kendi kendime konuşurken bir de baktım yalnız değilim, sesime ses verenler var...başlarda hatta bu durum beni rahatsız bile etmişti.. bazı günler 'beni kendi halime bıraksalar keşke, kendi çapımda takılıyorum, ben duvarla konuşuyorum sadece' diye içimden geçirdiğim günler oluyordu bazen...
ama şimdi o sesler kurşun gibi duvarı deldi geçti artık, darmaduman etti ve beni de o karanlık zulamdan, kabuğumdan çıkardı...eskiden her şeyi siyah görürken şimdi bu seslerin sayesinde ışığı, aydınlığı da görüyorum...eskiden yerin altında, tünelde nefes alırken, şimdi toprakta açan bir tomurcuk gibi yeryüzündeki sesleri de kucaklıyorum...öyle ki şimdi kimse konuşmasa bu sefer de bu sessizlik için içerleyeceğim...o boyutlara geldik...yani önüme ördüğüm bu duvarın sayesinde ne mutlu bana ki böyle güzel insanlar tanıdım...
inan ki bu övgülere değer miyim bilmiyorum...ve bana kalırsa bu senin yüreğinin güzelliğindendir..ben ki kendimi zerre kadar önemsemem, ciddiye almam öyle...ama hayatı, insanları sorgularım..nerde bi haksızlık, nerde bir ezilen varsa o yaraya dokunurum...
yorgun günüme güzellik düşürdün, kuş gibi gelip yanağıma gülücük kondurdun...
çok ama çoook teşekkür ediyorum...böyle güzel kal hep...
Bu travmalar...Asla kapanmayacak yaralar bırakacak yarınlara. Sözlerin yetersiz kaldığı sözcüklerin bile cinnet geçirdiği... Daha bilinmeyen, duyulmayan ne acı öyküler var. Halbu ki herşey göz önünde ama görmenin unutturulduğu bu piyonlar çağında Ah, şiir bile öfkeyi dindirmiyor.
"Şiir nedir ki, ulusları ve insanları Kurtaramıyorsa eğer?"
demiş şair Czeslaw MILOSZ...
Bir araya geleceğiz ve bu dünyayı çirkinleştirenlere karşı savaşağız. Başka bir kurtuluş yok.
ileride insanlar boyle birsey nasil olur diye hayretle ve muthis bir sizim sizim vicdanla bakacaklar tarihe.. bizler bakamiyoruz, cunku icindeyiz ve yasiyoruz kilimiz kipirdamadan..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.