7
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1646
Okunma
belki yoksulluk
alnına işlenmiş güneş yanığı
topuğu çatlamış toprağın,dudak recmi
kaderi bir zorunluluk
gecenin gizli ıslığı
dalgınca öper kirli yüzünü
şiirler uyur kuytumda
yine hasta bir dünün ardından
hasata hazırlanıyor başak
yavaş yavaş soyunuyor sarıyı
bir tohum bin bereket düşü
toprak susuz çöllerden sesleniyor
sesini kesiyor her şey
arzusu yitik
toprak ana avuçlarında
-yoksulluk kan kaybı,
kesiyor damarları
hani geçsem içinizden geçsem diyorum
rüzgar olup
öpsem azaldığı yerden öpsem
belkisiz sessiz
soluk kalmış ak benzinden
ve yağmur usulca dokunur
kardeş kardeşe giren geceye
seslenir soğuk duvarlardan uzun karanlık
sarkıtlar düşerken uzun kirpiğine
düşler açılmışsa okyanusa
göçler ise durmadan yitiriyorsa zamanı
nasılda çiçek açar düşlerinin güz kesiği
-gri bulutlar yükseliyor isyan/sızlığıma
tomurcukken sökülür tırnağım
Ümmü AŞCI
ÜMA
5.0
100% (16)