6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1500
Okunma
iki elin avuç izinde yoldur
çizginin alın terine düşen kadın
eskiyen yamaların teyeli
can kırıklarına dikiş yüzüğü giydirilmiş
zıbın beleği
sırtında dik yokuşu, düş eyleyen
belki çoban belki de çoban azığı
iki tufan arası
umuda gark olmuş dil sancısı
ve kadın
doğurgan ırmağın kısır yatağı
gölge gitmez ovanın kumsalı
balta kesmez ormanın hadım meyvesi
ki
tek tohumdur düşen yaprağından
dünya denilen cennetin
ayakları altında ezilen
ki... kadın
avuçları içinde ayetleri
sure sure/ elif elif cüz edip
toprak ananın yüzüne süren
yıldızlara semah eden güneşin
ışığıdır geceden... inceden...
ve kadın
gök kubbenin başına taç-mahal
yuvasız kuşlara göç kılar bedeni
renksiz boya/ fırçaya tuval
secdesi hep sevgi hep sevgi...
küçük yüreğine dünyaları koyan
Ümmü AŞCI
ÜMA
5.0
100% (13)