38
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
8302
Okunma

Desen ki;
Kurşun ağırlığında külfetinle ezildi umutlarım
İrili ufaklı cesetler bıraktı yol sapaklarında gözlerim
-Kiminiz devdi kendi bedenine sığmayan
-Kiminiz bedenin içinde bir karış insan olmayan
Sizi bir bir ben öldürdüm…
Eyvallah!
//
Teneşire yatırıp yeni bir günü
Maşrapayla su taşıyoruz kırk dereden
Aklamaya çalışıp suretimize yapışan
Gece yanığı düşleri
Kirli sakalını tıraşlıyoruz toprağın
bil ki;
Çok/genli mısralar taşıyor şiirin çekinik yanı
Ruhumuzun dar sokaklarında yankılandı Vivaldi dört mevsim
Kuğu gölü balesinde ağır roman besteledi Çaykovski
Satır aralarında bağırdı kırk haramiler
-Açıl susam açıl!
Dominant çıktı bizim ustura Kemal
…
Hani anlayacağın!
Desen ki;
Taze kaşarlanmış yeni bir güne cemre düştü
Nuh tufanına tutuldu atlasın etekleri
Yeniden harmanlandı taze baharın mavi çiçekleri
İnan
Bir gül(Ü)vereceğim
Ki;
Oynar başlıklı bir hayatın
Âminsiz salâvatını çekiyor kader
Hangi yöne koşsak
Kayıyor ayaklarımızdan zaman
Tutunamıyoruz!
Kendi boyunu aşan karanlığın zulmetinde
Yeniden içimize düşüyor gölgemiz
Kuşluk vakti
Ümmü AŞCI
(ÜMA)
Emekleyerek çıktığımız hayatın dik yokuşunda, bir nebze nefes alıp,
şiirin kanatlarına tutunmak uçuruma bir adım kala
Teşekkürler şiir yoldaşlığına emeği geçen tüm dosta
Saygıyla.