//devşirme süvarisi dolaşır gecenin
sıcak yatağına düşmemiş özlem//






ayaz bakışları tutsak kalan karlı dağlar
kırk/ikinci çiğdem açar yamaçlarında
utangaç bir yıldız kaydı düşlerimde
ve
nefesimde erirken sarkıtlardan son damlalar
sıra gecesinde konakladı türkülerin dili
sızar kollarımdan dirseğime güneş
rakı/peynir kıvamında doruklarında meşk

ben hala sana sevdalı


kızıl başlı fenerlere asılı mavi alev
titreyen yüreğimi sardı kor ateşin
yoksunluk rıhtımında sallanan mendil

ve bir de
kirpiklerinden düşen kıvılcım taneleri
yakar yediveren gül/üm rengi fırtına
parmak arasında tutunan gözlerin


titreyen yağmur tanelerinde dökülür huzur
bandırarak yediğimiz gamzesine dökülen
sıcak kaldırımlar

volta atar şah damarında
alnımıza vurulan müebbet mührü
ömür boyu yaşanan


//şafağın çözülür tutuklu dili
düşlerde uyurken hasret//



ÜMMÜ AŞCI
(üma)