16
Yorum
42
Beğeni
4,9
Puan
1842
Okunma

Böyle zaman da
düşer ateş tenine
Gecenin ıslığında adımlarsın acılarını
Yoksun
alaz kırıntısı dökülür eteğine
Meçhule doğru giden gözleri düşer aklına
Gün ortasında çırılçıplak
Soyunmuş gök/
yüzünde sönünce sokaklar
Patlayan mısır tanesi dudaklarına
dokunur dolunay
Yelesini savuran
yılkı at hızında kızıllaşır sonbahar
İşte öyle zaman da
derisini değiştirir toprak
Her son ve bahar
Çekinik tohum kadar suskun,
Kuru incir gibi boynu bükük,
Kırık kalp yorgunluğun da hasta
İhanet kadardır ölüm.
Ve gün gelir
Dört kollu dünlerini taşıyınca omuzlarda
Dilsiz söylemler dikilir kefenine
-Ey sevdaluk sevdaluk-
“Nazım” la sustu vatan
İşte böyle bir günde
uyuma artık
kalk ATAM.
Şiir yoldaşlığında bana eşlik eden SEÇİCİ KURULA ve tüm ŞAİR dostlara teşekkürler.
Ümmü AŞCI
5.0
97% (32)
3.0
3% (1)