8
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1420
Okunma
delice vurdu kapıyı
nefes nefeseydi
ardında sıra dağlar vardı
dizleri yorgun
şah damarı kadardı
baharat çarşısı gibi ehli keyf
şarabi kızıllığında tepeleme
sona eren bir günün ardından
aşk
yeniden doğdu
aklın havarisi kaybolmuş
meçhul bir şehir de
koynunda suskunlaşıyor gece
yürek dil kırıyor kendine
yıldız sırtında üşümüş güneş
dağ arkasında kızıl fısıltı
hadi gülümse
-tanrının dilidir okşayan-
açık ara mesafede yolculuk
kim gölgelendi servi ağacında
yada
gülün kanayan yaprağında
dilinin tecvidi
heybesinin ağırlığı
terli bir akşamın kahverengi ezgisi
kaygısız dünün
kızıl entarisi
Ümmü AŞCI
ÜMA
5.0
100% (14)