21
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
2639
Okunma

Bir
sen ki içindesin her şeyin ve her şey senin içinde
bir yakadan bir yakaya uzanan şu mavi köpükler üstünde
köprüler sensin halatların çelikten gene de bükülmektesin
taşıyabilir misin yolcuyu sorgusuz sualsiz
durdurabilir misin akışını suyun
yolcu sensin istanbul zaman su
tutabillir misin kendini kendi kanatlarından uçabilir misin
şu kalabalığı bu kuleleri şu martıları bu balıkları
şu ayak takımını bu tarihi şu keşmekeşi bu aşkı
silebilir misin tek kalemde unutabilir misin
doğurabilir misin kendini kendi küllerinden? zor!
İki
hamd olsun arşı suyu göğü ve yeri yarattı tanrı
arş yedi kattı göğü tuttu gök yarıldı su aktı yer yuttu
hamd olsun cenneti cehennemi istanbul’u ve insanı yarattı tanrı
istanbul yedi tepeydi cennetti insan kuşattı cehenneme döndü
Üç
ve ben doğdum ekim dokuzyüzseksenbeşte
çok uzakta varla yok arası bir şehirde
on yedimden öncesini hatırlamam
ama ne vakit bir eşsiz düş görsem sonrasında
adı istanbul oldu
kitaplardan bildiğim martılarını merak ederdim en çok
başka hiçbir şehrin martılarına benzemediği söylenen martılarını
bizzat ellerimle besledim sonraları onları
ve anladım: istanbul’un niçin sadece istanbul olmadığını
Dört
suyun akışını hissedebiliyorum köprülerin altından
bir odada karanlıkta geceyarısına on dokuz kala
istanbul var aklımda ve babam ama ben ankara’dayım o ağrı’da
bir şehrin kitaplardan sevilebileceğini keşfettiğimde henüz yeniydim
artık eskidim
şu an bir şehrin babayla özdeşleşebileceğinin keşfedildiği noktadayım
beni en çok istanbulum severdi çünkü
bilinsin isterim
Beş
ben demiroğlu hikmet
şubat dokuzyüzotuzsekizde doğdum
ve altmış üç yıl sonra bir yılbaşı gecesi ertesi nefes darlığından öldüm
geride dört kız iki oğul ve bir kadın bıraktım
siz bir şiirin kalbine konuk olduğumda tanıdınız beni
kahramanı istanbul olan bu şiirde baba rolündeydim
kulak verdiniz söyledim:
“sessiz ol istanbul çalınmasın sesin
azar azar ölmektesin öleceğin bilinmesin”
Altı
nicedir yorgun gözlerim istanbul’u arıyorum
ve annemi ve kardeşlerimi
babamı çok sık düşünmüyorum yalan yok ama onu da arıyorum
düşünmeyi bırakalı çok oldu çünkü sadece yazıyorum
yazmak yaşamayıp yaşanmak
yaşanmaksa bir odada karanlıkta bir başına
kendine uzaktan bakmakmış biliyorum
ve ellerini açıp duaya durmakmış ölmek
hatırlanması için bir babanın unutulan yüzündeki hüznün
hepiniz bilirsiniz oysa istisnasız hepiniz
halen en çok sevendir beni babam
bul beni istanbulum duy beni kayboldum kendimi özlüyorum
Yedi
sen ki içindesin her şeyin ve her şey senin içinde
bir kıtadan öte kıtaya uzanan şu düşten atlaslar üstünde
yaşam sensin koruyucun tanrı gene de ürkmektesin
savunabilir misin kendini yara almadan
durdurabilir misin akışını suyun
maktul sen olacaksın istanbul bizler su
5.0
100% (27)