12
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1859
Okunma
/kaybolmuş bir zaman ortasında
düş kırıklarına açılmış avuçların/
hangi hasretin yarım kalmış nasırlarında
birleşir ellerin.
sarp dağların karlı doruklarıdır yüreğin
ayaklar altında kalmış izmarit rengi bedenin
son hamlesidir oyunun, düşeş olmuş sevgin
misinası dert sarılı umuda yakarışın bozası
perde perde gizler dumanlı tortusu.
süpürgesi çalıdır hayatın
her dikeni tene batan sancı
kudurmuş köpekler cami duvarına saldı
bir parça zehirli et
bir parça yalamak istediği
yağlı baldı.
bu handa;ne yolcu kaldı
ne de hancı
eteğine dökülenler;
ektiğini biçtiğin
heybenin günahı
sızlar, kaldırımların ıslak teni
yüksek ökçesine bulaşmış tezeğin kokusu
kirlenmiş masumiyetin cenini,
doğmadan hayalleri..
tasması çok sıkarsa havlar
sevgi dilenen “o” yalama olmuş yüreğin
gaibin tınısı sallanır, damalı mor gülüşlerinde
kör düğümdür gözlerime sürdüğün namelerin
boş kalmış hanelerin bekçisi ulu çınarın
haşmetli kollarına sarılsa da bal kabağı,
Onursuz hayatın hüsrandır sonu
çamura düşersin
ilk zemheride.
5.0
100% (16)