9
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1093
Okunma
esrik bir telaş!
daralıyor yine
ufkun kızıl karanlığında güneş
törpülemek istiyorum
kök salmış yumrular dibinden
bir buhrandır kaçış
kendinden
kan ter içinde
cezbeden bir karanlık
tuttum ellerinden
yap-boz oyunu oynadık yılarca
gündüz oynarken
sarı cadının saçlarında
gün dönümü dolun ayda;
kan damlar dişlerinden.
ihanet,
paslı hançerini vurunca sin’ine
nefislerde iz kalır
elmanın içine düşünce kurt
ayıklasan pirincin taşını
karışır birbirine
koyunlar da sayılmaktan yoruldu
karanlık çitlerde
sabır taşı eridi leyla’nın yüreğinde
çöl vurgunu teninde
savrulur isyanın tınısı
kalmamışken dizlerinde ki feri duyguların
zulüm etmeyin
durun!
sevmek, zulüm güneş’e
sevmek, zulüm ateş’e
sevmek; zulüm sevene
zulüm..
ilahi kılan,
meryem’in masumiyetindeydi
çarmıha gerdiğimiz aşk
gidiyorum,
ruhumu sevdaya takas edip
yüreğimi de ateşe
boş beden,
ruh; örs/
vicdan; çekiç
son bir nefes çekip…
çarmıha gerilen
aşkın siluetine bürünüp
azat ediyorum...
ÜMMÜ AŞCI
(üma)
5.0
100% (13)