13
Yorum
4
Beğeni
4,9
Puan
1395
Okunma
bıraktı artık hüznü saçlarından
ömür tarağının dişi sallandı taramaktan
tırnaklarını söktü esaretin
yıldızlara açtı avuçlarını
serçe parmağından tuttu mutluluğun
paslı rıhtımların
izini sildi yıllarca mahzeninde
güvercinin göğüs kafesinde saklıydı aşk
yıllarca tırmandı hücresinde
yüreği kadar yoktu özgürlüğü
takıldığı kancalı firketeydi
vuslat bir adıma gebe
hamlede saklı güneşin rengi,
hep siyahtı sihirli değneğin ucu
yeşil çimenlerde sıçrayan kelebeğin
dişleri kondu duygulara
içmeden sarhoş oldu kendi girdabında
soluyan yoksulluk
havadan sitem yağan mutluluk,
suya değmeden eriyen sabrın tozu
bir ananın
buğulu nidasında yükselir göz yaşları
fırtına biçen yalnızlık
ısıtır gülüşünün rengini
beynin ekosal dalgalarında yansıyan
mors alfabesi yazar sayfalarca hayatı
mürekkebi boş bir kalem,
dolmadan biten çilenin
kutsal olan neydi
günah çıkarttığın aforizma
cinnet vakti şimdi
kıvrak rakkasenin koynunda
aroması fazlamı geldi
sıcak öpüşün ıslattığı teninde kefaret
ne hikmet /ne mükafat
kulaklarını çınlattığımız kaderin.
salladığı külahından
çoktan uçmuştu umutlar
kınalı güvercinin kanadı
ağustos böceği de yaşıyor
karıncaya inat
ve
bir tangonun topuklu eteklerinde
oynuyordu dev sevgi topu
amatörlüğü bitmeyen kümenin
lig düşmesi hasretle sarar tenin kalesini
çakmadan
geceye demirden asalet
ÜMMÜ AŞCI
(üma)
5.0
92% (11)
4.0
8% (1)