2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
956
Okunma
acının sehvetindeki yüz
çizgilerindeki kırıntıları taşı eteğime
bakışlarındaki rahatlığı
alnımda bulutlanan atlasa
korkunun yemini dikerken
çiğ tanesi izler
gökyüzü susar gizlerin
dumanlı yoluna
sessizlik konuşkan uğultu
tenimde
cin bakışlı gözlerin
heykel duruşlarında
gülüşlerim sarkar açlığa
taşırım pörsük umutlar
sözlerimin arasından seken ışık
kiminin dokunuşlarına yansır
güneş karanlık bir düğüm
dudaklardan sızan
bıçakla kesili ayrıntılar
kınımda hüzün biriktiren
düş vakitleri...
ellerimle tarıyorum ölümü
uyandırılmış buğdayları
ve sayıklayan masalları
ki
çocuk telaşlı yüreklerin
kar beyazında siyah
kime değse büyür
kırılır aklım
cinayet vurgunu saatlerin ağrısında
mor ayazlı sevgiler alaz
sabahlara çıkmaz
tırnakları kesili anılar
soğur üvey masumiyette
kızgın resimler
ürkek ağaçların
kırılgan dallarında
alıngan bir çocuğum ben
kendimi kaybederim herkeste
anlamımı aynalarda
tut ellerimden
kasvet kesilmiş ufuk
yılkı gölgeleri
yüzümde kara uyku
izini sürüp kırlangıçların
kaybolalım uzak
iklimlere
coşkularımız acıyı tekmelesin
bir kadının ağzında sevda
kan mırıldanır
düşmeden dilimize çığlık
duyulmayan seslerle
gidelim
herşey
bu kentin sokaklarında
kısacık suskunluklarla
dul kalsın
kör kuyulara yürüsün
yalnızlık
üstümüzde gün daoğumları
tut ellerimden
bir çobanın yanık kavalında
intiharsız hayata
serpilelim
5.0
100% (8)