20
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
2491
Okunma

gece yarısı tehcirlenirken uykularımdan
altını üstüne getiriyorum satırların
geçmişe dönüp kayıplar listesinde seni ararken
yüzüme teğet geçiyor başka tanıdık yüzler
sanki bir nokta koymanın vaktiymiş gibi
sonuna geliyorum artık kaypak yolların
şimdi açılan yaraların demlenme saati ütopyamda
sen bana dokunursan yeni bir sancı doğar ufukta
ben sana dokunursam iki kişilik davetiye basılır b/ağrımda
üç adım ötesini sorma sakın b/ana!
büyük ihtimalle yoldaşları kucaklar kollarım
karanlık dehlizlerin kopan vaveylalarında
belki ateşe verilir tüm empoze yanlarım
gece yarısı gezinirken rüyalarımda
gülen yüzünü okşuyorum çocukluğumun
sonra da peşine takılıyorum "uçurtma avcısı" gibi
hiç bu kadar mutlu olmamıştım diyorum s/ana
öpücük kondururken bir kuşun kanadına
umudu kurdela bağlıyorum uçurtmanın kuyruğuna
var gücümle haykırıyorum adına özgürlük deyip
yankılanırken sesim mavi bulutlarda
herkes u/mutlu
herkes huzurlu burda
ama ben...
ben veda ediyorum hepinize
uyanarak rüyamdan
hiç istemediğim hoşça kal’la
gece karası s/ayıklamalarından
ötesine geçemiyor bu yazdıklarım
minnettar olacağım yerde
sayıp sövüyorum sülalesine
beni tersime çeviren bu zamanın
bir şiir daha uzaktan göz kırpıyor b/ana
yine solgun yüzü yine yüreği yaralı
Yeşilçam filmlerine benziyor sonu mutsuz
dizlerini karnına çekmiş bahtı karalı
yüzünde asırlık bir kadın geziyor yurtsuz
gece yarası haykırmalarından
ötesine geçemiyor t/akıntılarım
belki dibe vurmuşluğun ağrısıdır
ya da unutulmuşluğun yankısıdır
iki adım ötesini sorma sakın b/ana!
ötesi uçurum
ötesi karanlık
s/özümü kanatırcasına ısıran dişlerimin
yok mu dudaklarıma ettiği bu sarkıntılık
gece arası hayıflanmalarından
ötesine geçemiyor bölünmüş kırıntılarım
şimdi görebiliyorum yüzünüzdeki çarpık tabloyu
ister çıkarın ister toplayın
fazlası göze zarar
azı kalır bana kâr
demeye bile gerek kalmadan
seker durur da tek ayak üzerinde
gene de ötenize geçemez
benim bu (ç)/ar/(p)/tıklarım!
Meral Gül