3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
956
Okunma
Akşamın kızıl çanağında beliren bir ışıktır yüzün
ve kayıp bir kentin firari ayazını enselerken düşüm
martı sağanağında batık gemilerin düdüğü
duyulamaz derinliklerden sesleniyor kıyıya
-kurtar beni ey ayaklarıma yol bildiğim…
ufuktan kulaç atan feryatlarla düşüyorum önüne
ama yüreğim karanlık berzahlardan tüneyen bir zavallı
içinde sen ve ben tadında garip bir duygu
saat gibi defalarca işleyen gün boyunca
akrebim sensin yelkovanım sen
gecem sensin gündüzüm sen
şu sana susamış ömrüm boyunca
üzerimde ıslak gözlerinden kalan mendil kokusu
hani soğuk gecelerde dudaklarımı ısıtan
ve büyüdükçe büyüyen gecelerin koynunda
tenime kuş tüyünden yastık olan
yatağım sensin yorganım sen
özlemim sensin gözlemim sen
boyluboyunca...
Nevzat KONŞER
Nisan 09